KADIN KOLLARI

Soner Uçak yazdı...

Koldur, elbet kırılır ama, yen içinde kalır mı bilmem?

Bildiğim şu; kadınlığını ortaya koyamadıysan arkaya dönüp, kadın kolları falan filan diye ağlamayacaksın. Bir bardak suda, ki belki de bir kaşık sudur! Fırtına koparmayacaksın. Verilen görevi yerine getireceksin. Bir aday mı çıktı? Sahip çıkacaksın. Baş tacı edeceksin.  Çıkamıyorsan “adayım” diye!


Nerede senin kadınlığın?


Çıkmışsa bir kadın tutup ayağından yere sermeyeceksin.  Bir kaşık suda gemileri yüzdürün, fırtına falan koparmayın. Gemiler varır mı kıyıya düşünmeyin bile.


Ama yapmayın.


Hayati meselelerin yüzde 70’inde kadınlardan öğrendiklerim ile çözüm buldum.


Sevmek ciddi bir meseledir mesela, kadından öğrendim.


Ekonominin inceliğini, bir evlat yetiştirmeyi, hele ki insanlığa faydalısından kadından öğrenmişimdir. Ayakları üşütmenin bedelini, damak tadının kıymetini, bir el tutmanın yüceliğini hep kadınlardan öğrendim.


 Ciddi meselelerde ciddi eğitimler aldım kadınlardan.


 Hiçbir zaman bu kadar komik olmamışlardı. Hiçbir zaman bu kadar aciz.


 Bir kaşık suda fırtına estiriliyor. Israrla söylüyorum bir kaşık sudadır koparılan fırtınalar.


Hem de kimler tarafından Behice Boran ile Rosa Lüksemburg’un ardılları olduklarını savunanlar tarafından.


 Bence sorun, kadın madın değil. Sorun kol meselesidir. Kırıldım mı ister erkekle alçıla, ister kadınla kaynamaz.


Ya kırılmayacak bir kol verilecek kadınlara ya da söke söke alacak o kolu kadınlar.


Ya da ne bileyim lüzumsuz mudur acaba?
 

Haberler