İşte Şanlı’nın o açıklamaları;
“Mustafa Kemal Atatürk kadınlarımıza özgürlük verdiğine göre biz kadınlarımıza daha çok özgürlük vermeliyiz. Kadınlarımızı yönlendirmeden, kendi özgür iradeleriyle çalışmalarını sağlarsak kadınlarımız daha çok mücadele edecektir. Kadınlarımızı ve gençlerimizi sıkmadan ‘belediye başkanı olacağız, milletvekili olacağız’ diye kendi hedeflerimize göre yönlendirmemeliyiz. İnsanlarımızı kendi öz iradesine bırakmamız gerekir. O zaman hem Cumhuriyet Halk Partisi kazanır hem Türkiye kazanır. Ama dar grupta hareket edersek Türkiye’de iktidarı ele geçiremeyiz. Biz önce AKP gibi davranmayacağız. Biz gerçek Cumhuriyet Halk Partililer gibi özgürce davranacağız ve insanlara seçenek yaratacağız. Ben kırsal kesimden geldiğim için söylüyorum. Şöyle bir anlayış var; ‘30 tane seçmenin olduğu yere gideceğime iki tane site gezerim, oyları alır götürürüm.’ Öyle bir dünya yok. 1970’li yıllarda Türkiye seçmeninin yüzde 70’i kırsaldaydı. Şimdi tersine döndü yüzde 30’u yer değiştirdi. Ama o kırsalda yetişen köy çocukları, eli tezek kokan, alnından ter akan amcanın torunu, çocuğu Vişnelik’te, Batıkent’te, İstanbul’da, İzmir’de yaşıyor. Biz iki kişi bile olsa yine gitmeliyiz. ‘Hacı amca, hacı teyze elini öpmeye geldik’ demeliyiz. O eli öptüğünüz zaman şehirde oturan çocuğuna anlatıyor. Kırsalda yaşayan ile şehirde yaşayan birbirini etkiliyor. O yüzden biz kırsalı küçük görmeyeceğiz. Oradan başlayacağız.”