CHP Odunpazarı 4. Olağan Kongresi’nde konuşan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, 16 Nisan referandumunun ardından Türkiye'de bütün dengelerind değiştiğini söyledi. "O zaman biz de değişmeliyiz. Eskisi gibi siyaset yaparak başarılı olma şansımız yok." diyen Kurt, CHP'nin birinci parti olma zorunluluğunun olduğunu belirtti. Kurt, "Onun için bütün STK’larımızla, bütün dernek ve sendikalarımızla iç içe yaşamak, politika üretmek zorundayız."dedi.
Eskişehir’in en temel gündemi Termik Santral olduğunu belirten Kurt, "Biz Odunpazarı Belediyesi olarak güneş enerji santrali kurmak istiyoruz. Bunun için tüm adımları atıyoruz. Alpu’da yapılacak termik santrale evet diyen Ak Parti Meclis üyeleri Güneş enerji santraline hayır diyor. Bu çelişki en temel insan haklarımızdan olan yaşam hakkımıza bir saldırı. Hangi vicdan güneş enerji santraline karşı çıkar da termik santrale evet der. Termik’in alternatifi güneş ve rüzgar enerjileridir. Ak Parti yapmazsak bunu biz yapacağız." diye konuştu.
Türkiye'nin temel sorunlarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Kurt şöyle devam etti: "Taşeron işçilik bir kölelik düzenidir. Buna itiraz ediyoruz. Buna hayır diyoruz. Nasıl belediyelerimizde biz seçildikten sonra taşeron işçiliğin güvencesi oluşmuş ise, CHP iktidarında taşeron kaldırılacaktır. Yeni yapılan düzenleme bir kandırmacadır. Yeni bir oyalama taktiğidir. Asgari ücretlilerden fedakarlık bekliyorumuş şayın bakan. Asgari Ücretten bile vergi alan bir hükümetin böyle bir talepte bulunma hakkı yoktur. Asgari ücret şuan iki türlüdür bu ülkede. Birincisi Recep Tayyip Erdoğan’ın asgari ücretlisi net bin 400 lira. İkincisi CHP’nin asgari ücretlisi net bin 500 lira. Demekki CHP’li olmak çalışandan ve emekten yana olmaktır."
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı Man Adası belgeleri ve Amerika'da devam eden Reza Zarrab davası konusunda da açıklamalarda bulunan Kurt, "Man Adası belgelerinin fotokopidir gerçektir tartışmalarını abes buluyorum. Man Adası’na kaç kişi gitmiştir. Yerini dahi bilmediğiniz adaları nasıl keşfettiniz. Böyle bir yaklaşımla ülkede adaleti sağlama şansınız yoktur. Türkiye’deki inşalarımıza dolarları bozdurun diyeceksiniz. Siz Man Adası’na dolarları göndereceksiniz. Cumhurbaşkanı’nın oğlu hangi işi yaptı da 3 milyon 750 bin doları gönderdi. Türkiye böyle bir zenginlik görmedi. Bunu sıradanlaştırmaya çalışıyorlar ama buna izin vermemeliyiz. Bunu her mahallede, her köyde anlatmalıyız. Biz Türkiye’deki olumsuzlukları anlatırken Amerikan yargısından medet ummaya başladık. Bir bakana 45-50 milyon dolar rüşvet veriliyor. Arada 5 milyon dolar var ve veren diyor ki tam hatırlamıyorum. Bu hırsızlıktır. Bu hırsızlıklar artık Türkiye’yi yönetmesin. Biz CHP ile kucaklaşalım. Artık kimin ne sorunu varsa bitmeli. Bitirilmeli. 16 Nisan bu sorunları sona erdirmeli. Biz Türkiye’de CHP’nin ilkeleri ve programları doğrultusunda kucaklaşmalıyız." açıklamalarında bulundu.