Eskişehir Bilecik Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mehmet Akif Aladağ’ın açıklamaları şöyle: Kömürlü termik santraller çevre kirliliği yapan en önemli sebep olarak gösteriliyor. Tüm dünyada bu böyle. Hava kirliliği de toplum sağlığını etkileyen en önemli etken olarak gösteriliyor. Yani genel popülâsyonu tehdit eden hastalıklar ya da salgınları göz önüne alırsak hava kirliliği bunun ne önemli nedeni. Yani kömürlü termik santral toplum sağlığının tümünü tehdit eder.
“Santral 6,5 ton kömür yakacak, çok ciddi bir rakam”
2013 yılında Dünya Sağlık Örgütü demiş ki, hava kirliliği kanser nedenlerinden birisidir ve akciğer, mesane kanserine sebep olur. Hava kirliğinin en önemli sebebi kömür kullanımı. 80’li, 90’lı yılları hatırlıyorum Eskişehir’de, çok kötü bir havası vardı. O zamanlar 100-150 bin konut vardı Eskişehir’de. Şimdi 300 bin konut var. Bir konutun 3,5 ton kömür yaktığını düşünsek 1 milyon ton kömür eder. Santral 6,5 ton kömür yakacak. Çok ciddi bir rakam. 300 bin konutun 6 katı kadar kömür yakacak bir yılda. 300 bin konutun kömür yaktığını düşünebiliyor musunuz Eskişehir’deki havayı? Bunun 6 katı kirlilik. Hayalimde bile canlandıramıyorum. Korkunç bir şey olur diye düşünüyorum.
“30 kilometre çap alanında kalan insanlar ciddi sağlık sorunu yaşayacaklar”
100 kilometre çaptan bahsediyoruz. 30 kilometre çap alanında kalan insanlar ciddi sağlık sorunu yaşayacaklar. Mesela partikül maddeler içinde çeşitli organik ve inorganik ağır metaller taşıyan su ve buharın, tozun havada asılı kaldığı bir takım maddeler. Bu maddeleri biz solunum yoluyla alıyoruz. Ve bunlar akciğerin en uçlarına kadar yerleşiyor. Sonra bunlar hem solunum yollarımızı bozuyor hem de damar sistemine de yerleşerek kalp damar sisteminde rahatsızlıklara sebep oluyor. Bunlar kömürlü termik santrallerin olduğu bölgedeki üniversiteler ve çevre dernekleri tarafından araştırılmış. Mesela Polonya’nın Novakki kentinde yaşayan insanlarda cilt kanseri olan insan sayısı normal popülâsyona göre 3 kat fazla gözüküyor. Cilt kanserinin birinci temel nedeni arsenik. Nedenini araştırıyorlar. Bunun nereden kaynaklandığına bakıyorlar. O bölgede kullanılan kömürün arsenikli olduğu, havada ve suda da arseniğin olduğu tespit ediliyor.
“Hastaneye başvuru 3 kat fazla”
Türk Tabipler Birliği Yatağan’da bir araştırma yapıyor 2000’li yıllarda. Bakıyorlar ki Yatağan’da kömürlü termik santralin civarında yaşayan insanlarda hem solunum sistemi hastalıklarına hem hastaneye bu nedenle başvurularda hem de hastanede yatış sürelerinde normal popülasyona göre 3 kat fazla. Oradaki KOAH’lı, solunum sistemi rahatsızlığından kaynaklı insanlar 2 kat fazla hastaneye başvurmuş, 3 kat fazla yatakta yatıp tedavi olmuş. Bu aynı zamanda iş gücü kaybı. Bunu da hesaplamışlar. Termik santrallerin görünmez maliyetleri de var. Bu santralleri yapanlar sadece yakacakları kömürü, kullanacakları suyu ya da enerjiyi hesaplıyorlar. Ama bir de bunların görünmez maliyetleri var. Sağlık harcamalarında olsun çevre kirliliğinde olsun kaybettiğin toprak ve su kaybında ciddi maliyetleri var.
Röportajın tamamını aşağıdaki linke tıklayın
http://www.sonhaber.com.tr/eskisehir-i-kurtaracagiz--70118.html