Bu anlamda toplumu bilinçlendirmek ve bir farkındalık oluşturmak istediğini ifade eden Usluer, “ Mesele memeleket meselesi, eğitim hepimizin geleceğidir. Bizler olanları ve gelecekte yaşanacakları anlatıp halkı aydınlatmakla sorumluyuz. Bu bilinçle kapı kapı gezip eğitimde yaşanan depremi, göçük altında bırakılan geleceğimizi anlatmaya devam edeceğim” dedi.
CHP PM Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, TBMM’nin Milli Eğitim Komisyonu CHP gurubu sözcüsü olarak eğitim sisteminde yaşananları il il gezip anlatacağını ifade etti. Gittiği şehirlerde Eğitim Sendikaları ve Bilimsel ve Laik Eğitim Platformu gibi topluluklarla birlikte paneller ve forumlar düzenleyerek velilere ulaşan Usluer, “ Karşıyaka'da Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneğinin "Atatürk, Cumhuriyet, Köy Enstitüleri" panelinde Genel Başkan Yardımcımız Öztürk Yılmaz, Bursa Milletvekilimiz Ceyhun İrgil ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş ile çok verimli konuşmalar yapık. Dinleyicilerin içinde sorular soranlar, öneriler sunanlar oldu. Bunlar bizim için çok değerli geri dönüşler. Bu panelin ardından İzmir Küçük Çiğli’de yine velilerin ağırlıkta olduğu bir gurup ile eğitim sistemindeki değişimleri ve bunun sonuçlarını konuştuğumuz bir panel gerçekleştirdik. Eğitim Sen ve Bilimsel ve Laik Eğitim Hareketi ile birlikte organize ettiğimiz bu toplantı da çok verimli geçti. Ne kadar çok veli ile temas edip olup bitenleri anlatırsak o kadar güçlenip amacımıza ulaşacağımızı biliyoruz. Bu mesele artık memeleket meselesidir. Bu mesele varlık yokluk meselesidir. Bu bilinçle gerekirse kapı kapı gezip velilere, öğretmenlere, öğrencilere anlatacağız. Bana gelen panel davetlerinin hepsine katılmaya gayet ediyorum. Kendimi bu işe adadım çünkü daha önemli bir şeyin olmadığını düşünüyorum. Burada yapmaya çalıştığımız eğitimde yaşanan korkunç tahribatı durdurmak için toplumsal bir hareket oluşturmak. Tıpkı 16 Nisan referandumunda yarattığımız birliktelik gibi eğitimde gericiliğe ve başarısızlığa, adaletsizliğe hayır diyecek toplumsal birlikteliği oluşturmak. Bu sorun ancak 2019 seçimlerinde, 16 Nisan’da olduğu gibi, toplumun tek bir ağızdan net bir tavırla bu gidişe dur demeleri ile çözülecek.”şeklinde konuştu.