Hürriyet Hareketi’ni, Osmangazi ve Anadolu Üniversitesi öğrencileriyle konuştuk. Cumhuriyet, laiklik ve Atatürkçülük etrafında birleşen gençler; “Geleceği şekillendirecek olan geleceğin gerçek sahipleridir” düşüncesini taşıyor. Üniversitelerde sosyal ve bilimsel bir açık ve açlık olduğunu belirten gençler, apolitik gençlik eleştirilerine ise “gençler apolitik değil, özgüvene ihtiyaçları var” diyerek yanıt veriyor. Osmangazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği öğrencisi ve Hürriyet Hareketi’nin Yürütme Kurulu Üyesi Berke Akyel, Ayşe Kaytan Uçak’a Hürriyet Hareketi’ni anlattı.
Hürriyet Hareketi fikri nasıl ortaya çıktı. Neden böyle bir harekete ihtiyaç duyuldu?
Hürriyet Hareketi bir sivil inisiyatif aslında. Üniversite öğrencileri bugün apolitik bir alanın içerisine sıkışmış durumda. Üniversitelerde çok ciddi sosyal ve bilimsel bir açık ve açlık var. Üniversitede hiçbir kesim bu boşluğu dolduramıyor. Hürriyet Hareketi, üniversitelerdeki sosyal ve bilimsel açığı ve açlığı dolduracak, Türkiye Cumhuriyeti’nde asgari müşterekler etrafında toplanmış bir kitle örgütüdür. Asgari müşterekler nelerdir? Aslında bu toplumun yüzde 85’inin kabul ettiği değerlerdir. Cumhuriyet ve değerleri, laiklik, Mustafa Kemal Atatürk… Bu üçünü kabul eden herkesle biz bu yolu yürümeye hazırız. Bu yol Türkiye Cumhuriyeti’nde ilerisi için çok ciddi değişikliklere sebep olabilecek bir yol. Gençliğin bir inisiyatif alıp ortaya irade koyması, Türkiye’de çok ciddi bir etken olacaktır.
Hürriyet Hareketi ne zaman kuruldu?
Yaklaşık bir senedir bu meselenin altyapısını hazırlamaya çalışıyoruz. Üniversite kulüpleri ile irtibata geçiyoruz. Üniversite içerisinde özne olarak kendisini kanıtlamış insanlarla ya da özne olmaya istekli ve hevesli… Herkesin özne olması zaten burada ki bir mesele. Bu arkadaşlarla temasa geçip, bu meselenin içine dahil etmeye, asgari müştereklerde uzlaşmış bir kitle örgütü haline getirmeye çalışıyoruz. Bugün 58 ilde örgütlüyüz. 58 ilde bir fiil üniversite içerisinde aktif olarak Hürriyet Hareketi temsilcilerimiz ve birimlerimiz var.
Kuruluşunu 14 Ekim’de Ankara’da, Meclis toplantısı ile ilan etti. Hürriyet Hareketi’nin şöyle bir yapısı var. Birimlerden oluşuyor. Her üniversitenin kendi birimi var. Anadolu ve Osmangazi Üniversitesi’nden örnek verecek olursak; üniversitelerin bir kadın ve bir erkek temsilcisi var. Türkiye’de 190 tane üniversite var. Bir kadın, bir erkek temsilciden yani 380 kişiden oluşan bir Meclis yapısı tarifledik. 14 Ekim’de Ankara’da gerçekleşen toplantımızda 55 ilden temsilcimiz vardı. Bu toplanan Meclis, içerisinden bir Yürütme Kurulu tarifledi. Ama hiçbir şekilde bir dikeylik yok. Tamamen yatay örgütlenme. Tüm irade tamamen yerellerde. Yerellerdeki problemlere, yerel reçete üretebilen ama ortak söylemi bozmayan… Ortak söylemi sağlamakta yürütmenin görevi. Meclis ortak bir irade koyar ve Yürütme Kurulu iller arasındaki koordinasyonu, illere pompalanacak olan eğitsel içeriği tarifler.
“Türkiye Cumhuriyeti’nde söz sahibi olmaz gibi bir iddiamız var”
Bizim şöyle bir hayalimiz var. Yarın Türkiye Cumhuriyetinde söz sahibi olmak gibi bir iddiamız ve idealimiz var. Donanımlı olmamız gerekiyor. Diyorsak ki; Geleceği şekillendirecek olan geleceğin gerçek sahipleridir”, o geleceği şekillendirebilecek donanıma sahip olmak gerekiyor. Bu şiarla yola çıkıyoruz. Kendi donanımlarımızı artırabileceğimiz, nitelikli bir nicel toplam organize ediyoruz aslında.
Hürriyet Hareketi’nin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile bir ilgisi var mı?
Hiçbir siyasi parti ile hiçbir sivil toplum kuruluşu ve hiçbir dernekle bağı yok. Tamamen bağımsız. Kendisini özne olarak tanımlamış, gençliğin temsili. Üniversite öğrencilerinin temsili olan bağımsız bir yapı.
Hürriyet Hareketi’nin gündeminde neler var?
Eskişehir’de kendi eğitimlerimize başladık. Donanımlarımızı artırmak konusunda. Gerçekten Türkiye’ye dair bir hayalimiz, bir idealimiz var. Kendi donanımlarımızı artırmamız gerekiyor. Psikoloji bilmeyen bir siyasetçi ben düşünemiyorum. Ya da sosyoloji bilmeyen, toplumunu tanımayan bir siyasetçi düşünemiyorum. Bunu sosyoloji okuyan arkadaşımız çıkıp bize sosyolojiyi anlatabilir. Ya da psikoloji okuyan bir arkadaşımız bize psikoloji anlatabilir. Çarşamba günleri bir eğitim programımız var. Sosyal ve bilimsel bir açık tarif ettik. Bilimsel açık derken üniversitelerin ne yazık ki içi boşaltılıyor. Biz de içi boşaltılan üniversitelere karşı kendi eğitimimizi, kendimiz üstleniyoruz. Her şeyden önce biz yoldaşız, kardeşiz, arkadaşız. Bir aile ortamı da oluşturuyoruz.
Hürriyet Hareketi’nin temel esasları nelerdir?
Ülkenin geleceği tehlike altındadır. Ülkenin geleceği bugünün gençlerinin elindedir. O halde ülkenin geleceğini kurtarma görevi bugünün genç kuşaklarının omuzlarındadır. Gençliği ilgilendiren bütün konularda bütün yetki tamamen gençliktedir. Hareketimizin temsilcileri bu sorumlulukla hareket eder. Hareketimiz gericiliğin ve mutlak iktidarın tahakkümüne karşı çıkan aydınlanma davasına sahip çıkar. Aydınlanma davasının Türkiye tarihindeki en önemli liderini Mustafa Kemal Atatürk olarak görür. Bu sebeple hareketimiz Mustafa Kemal’e yapılan her türlü saldırının karşısında mevzilenmeyi bugün aydın sorumluluğu sayar. Hareketimiz antiemperyalisttir. Bu kimliğini 1919 ruhuyla sahiplenir. Kurtuluş ne okyanus ötesinde ne de saraylardadır. Bu toprakların kurtuluşu yine bu yurtta aranmalıdır. Hareketimiz bir ideolojik birlikten ziyade amaç birlikteliğidir. Cumhuriyet ve laiklik tehlike altındaysa diğer her türlü tartışma tali kalmaktadır. En geniş birlikteliği inşa etmek gençliğin sorumluluğudur. Bu kapsamda ‘Hayır Bloğu’ temel mevziimizdir. Hayır Bloğu dışında herhangi bir ittifak karşı devrim sürecine omuz vermektir. Hareketimiz İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine sahip çıkar. Dil, din, ırk, mezhep gözetmeksizin her üniversiteli hareketimizin doğal parçasıdır. Hareketimizin hiçbir üyesi dilini, dinini, ırkını, mezhebini hareketimize dayatamaz. Hareketimiz cumhuriyet ve laiklik ilkeleriyle çelişmeyen her hareketle birlikte hareket edebilir. Bu kapsamda tüm ilerici güçler hareketimizin ittifaklarıdır. Hareketimiz üniversitelerin bilimsel kimliğine sahip çıkar. Bu kapsamda her türlü entelektüel faaliyetin parçasıdır. Üniversitelerde aydınlanma davasına sahip çıkan her türlü organizasyonun içinde bulunur veya bunları bir fiil organize eder. Hareketimiz gerici saldırganlığın en çok kadınları hedef aldığını bilir. Bu sebeple hareketimiz cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkan tüm etkinliklerin doğal öznesidir. Hareketimiz toplumun en geniş kesimlerinin meşru sayacağı adımları atar. Halkımızın kabul etmeyeceği etkinliklerin içerisinde yer almaz. Aydınlanma davası dar grupça heveslere terk edilemez.
Bir gençlik hareketi olarak, şuan ki koşullarda Türkiye gençliğini nasıl yorumluyorsunuz? Gençler ‘apolitik’ eleştirilerine katılıyor musunuz?
Kuşak farklılıkları mevcut. Kendi aramızda bile bu mevcut. ‘X’ ve ‘Y’ kuşakları tariflendi. ‘X’ kuşağı biraz daha büyüklerimiz. 40 yaş, 50 yaş civarındaki büyüklerimiz. Ben kendimi ‘Y’ kuşağında tarifliyorum. Biz bu kuşağın mülteci çocuklarıyız. Bilgisayar belli bir yaştan sonra elimize geldi. Bilgiyle alakalı aslında. ‘Z’ kuşağı ise direk bilginin içerisine doğmuş olan gençlik olarak tarifleniyor. Direk bilginin içine doğan gençler bilgiye çok kolay ulaşabildikleri için onun kıymetini tam olarak hissedemiyorlar. Gençler, gençlerde bir ışık olduğunun farkında. Ama çeşitli sosyal etmenlerle gençlerin bir özne olması, kendini kıymetli görmesi bir şekilde engelleniyor aslında. Bu meseleyle biz aslında buna da karşı çıkıyoruz. ‘Hayır, gençlik bir öznedir, bir iradedir ve gençliğin kendisinin ne kadar kıymetli olduğunu artık fark etmesi gereklidir.’ Biraz özgüven sahibi olmakla alakalı bir şey. Özgüven sahibi olmalıyız hepimiz.
Gençler size nasıl ulaşacak?
Sosyal medya hesaplarımız var. Sosyal medya hesaplarımızda ‘Hürriyete doğru’ sloganını kullanıyoruz. Sosyal medya hesaplarımızdan ulaşabilirler. Bu meseledeki bütün arkadaşlar birer öznedir. Bu meselenin birer öncüsüdür aslında. Hürriyet Hareketi’nde örgütlü arkadaşlarımız aracılığıyla ulaşabilirler. Hangi ilde oldukları hiç fark etmez. Dışarıda, sokaktayız.