Karaman, geçtiğimiz günlerde açıklanan rakamlara göre mesleki ve teknik eğitim gören öğrenci oranının ülke ortalamasının yüzde 43 seviyesinde olduğunu hatırlattı. Bu listeye göre Eskişehir’in yüzde 40 ile bu ortalamanın altında olduğunu belirten Muammer Karaman, “Ancak işin esası bu rakamların daha altında bir rakam mevcut Eskişehir’de. Türkiye’deki rakamlarında gene açıklanan rakamın daha altta olduğunu biliyoruz. Bu rakamların yüzde 40 seviyesine gelmiş olması imam hatip liselerinin mevcudiyetindendir. İmam hatip liselerine giden öğrencilerin sayıları da meslek lisesi sayısına dahil ediliyor. Eskişehir’de imam hatip liseleri dışarıya çıkartıldığında mesleki ve teknik lisesine giden öğrenci sayımız yüzde 28’dir. Dolayısıyla burada hep birlikte bir değerlendirme yapmamız ve mesleki ve teknik eğitimin önünü açacak mesleki ve teknik eğitimin ülke için değerinin fark edilmesini sağlayacak adımlar atmalıyız” dedi.
Cazibesini kaybeden bu okulların daha alt seviyede eğitim verdiğine inanılıyor
Eskişehir’de özellikle düz liseler olmak üzere anadolu liselerinin sayısı çok fazla olduğunu anlatan Karaman, “Bu liseler neredeyse her mahallede olması gerekenin üzerine çıkarılmış. Maalesef meslek liselerinin itibar olarak biraz geride kalması da bunun başlıca nedenlerinden. Meslek lisesine giden öğrenci kendini biraz daha farklı hissediyor daha düşük bir seviyenin insanı olarak görüyor. Dolayısıyla bu öğrencilerimiz yani ortaokul öğrencilerinin meslek lisesine gitme anlamında çok da fazla bir isteği bulunmuyor. Biz de genelde hep öğrencilerimizi korkutuyoruz. ‘Bak işte kazanamazsan iyi bir bölüm meslek lisesine gidersin’ diye. Bu ailelerde, çevrede var. Öğrencilerin kendi arasında var. Dolayısıyla meslek liselerinden bir kaçış söz konusu oluyor. Öte yandan okullardaki mevcut altyapıyla hizmet verilmeye devam edilmesi, atölyelerde bulunan makinaların geçmiş yılların teknolojisinden ibaret olması da bir etken. Günümüz sanayisi için belki değerini, cazibesini kaybetmiş bölümlerimizin hala meslek liselerinde var olması, bunların başka bir sahaya dönüştürülememesi meslek liselerinin cazibesinin öğrenciler açısından kaybetmesine neden oluyor. Bu da bahsettiğimiz hepimizi ürküten, ürkütmesi de gereken rakamların oranların ortaya çıkmasına neden oluyor” diye belirtti.
Sanayici eleman bulamamaktan şikayetçi, ama çözüme katkı sağlamıyor
Sanayinin ara eleman ihtiyacı olduğunu, bunların da meslek liselerinde yetiştiğini anlatan Muammer Karaman, şunları söyledi;
“Ama bütün bunu üzülerek söylüyorum. Bütün bunlar ortadayken Eskişehir sanayicisi de, Türkiye sanayicisi de meslek liseleriyle ilişkiyi, meslek liseleriyle ortaklaşmayı, ortak projeler üzerinde buluşmayı çok başaramıyor. Bunun için de bir istek duymuyor. Oturdukları yerden eleman bulamamalarından, işçi bulamamalarından, kalifiye insan bulamamalarından şikayet etmelerine rağmen bu elemanları yetiştiren okulların sorunlarına çözüm bulmak için adım atmıyorlar. O sorunlara belki derman olabilmek için kendi ihtiyaçları olan elemanın daha vasıflı olarak yetişmesine imkan sağlamak amaçlı bir destek de göremiyoruz. Eskişehir sanayi bölgesinde hala bir meslek lisesi yok. Eskişehir sanayicilerinin desteklediği bir okul da yok. Sadece ağlayarak, var olan sorunları dile getirerek o sorunu ortadan kaldırmak çözmek mümkün değildir. Sanayicilerimiz, oturdukları yerden sorunları dile getirmek, şikayet etmek yerine sorunun çözümü için inisiyatif almaları ve sorunun farkına varmaları gerekiyor diye düşünüyorum.”
Atölyelerin yenilenmesi için özel sektörün desteğine ihtiyaç var
Sanayicilerin meslek lisesinden yetişen öğrencinin daha donanımlı olmasını beklediğini, ancak okullarda eski dönem teknolojisi atölyelerin mevcut olduğunu anlatan Eğitim Bir-Sen 1 No'lu Şube Başkanı Muammer Karaman, “Çocukların sadece kitaptan okuyarak kendilerini mesleki geliştirmek mesleki anlamda geliştirmelerini bekleyemeyiz. Okullarımızın özellikle atölyelerindeki geride kalan teknolojinin demode teknolojinin günümüz teknolojisiyle buluşmasını sağlamak için destek olunmalı. Ben Eskişehir Sanayi Odasını (ESO) ve Eskişehir Ticaret Odasını (ETO) bu manasıyla göreve davet ediyorum. Buradaki sanayicilerin pek çoğu bu liselerimizden mezun. O firmalarımızın pek çok yöneticisi bu okullarımızın öğrencisi oldular. Ama okullarımıza sadece önemli günlerde aşure ve pilav yemek için ziyaret etmesinler, okullarımızın sorunlarıyla da hemhal olsunlar onları çözmek için destek olsunlar. Her şeyi devlet eliyle yapmak mümkün değil. Özel sektörün gücünden istifade etmemiz lazım” diye belirtti.