AYŞE KAYTAN UÇAK: Hocam, 2013te Anadolu Üniversitesi rektörlüğüne atandınız. Görevde dört yılınızda dolmak üzere. Görev süreniz boyunca üniversitede ne gibi yenilikler oldu?
NACİ GÜNDOĞAN: Üniversiteler araştırma geliştirme, eğitim öğretim, topluma hizmet gibi pek çok fonksiyondan oluşur. Ben rektörlük görevim süresince bazı fonksiyonunu daha öne çıkarmaya çalıştım. Bizim üniversitenin araştırma potansiyeli çok kuvvetli. Buna yönelik çok ciddi yatırımlar yaptık. Şuanda araştırma merkezilerimizden ciddi verim alıyoruz. Mühendislik, fen bilimleri ve sosyal bilimlerin bazı alanlarında ciddi araştırmalar yapıyoruz. Web of science’deki yayın sayımız 5 bin. 5 bin üst düzey indeksli yayın yapılmış. Bunun yüzde 20’si son iki yılda gerçekleşti. Tabi ki, yayın sayımız çok daha fazla. İndeksli dergilerde yayınlanan yazı sayımız 5 bin. Yazı yayımlanabilir. Bu çok önemli değil, raflarda kalabilir dergilerde kalabilir, biz bunu bir ileri aşamaya götürdük... Bunu patente dönüştürdük. 2013 yılında patent sayımız sadece bir iken, şuanda 27 patent alındı. 10 uluslararası, patent 17’si ulusal patent. Biz burada da kalmadık. Patenti de lisanslamaya dönüştürmek lazım dedik. Bugün 3 patentimiz lisanslandı. Ulusal iki büyük firmamız ve bir İsviçre firması lisansladı. Biz bu önemli süreci başardık.
“Test cihazları için ihale süreci başladı”
URAYSİM, benim rektörlük dönemimden önce başladı. Ben o dönem rektör yardımcısıydım. Bu proje 2011 ile 2015 arası çok sürüncemede kaldı ama 2016 yılı ile birlikte iyi bir ivme yakalandı. Şuanda URAYSİM gayet iyi gidiyor, binalar bitmek üzere. Bahar ayları içerisinde binaların büyük kısmı bitmiş olacak. Test cihazları ile ihale süreci başladı. 16 Kasım’da yanılmıyorsam ihalesi yapılacak. Yetişen öğretim elemanlarımız yurt dışından dönmeye başladı. Havacılık test merkezimiz olanca hızıyla devam ediyor. Güzel bir laboratuvar kurduk.
“Türkiye’nin ilk yerli zeka testi önümüzdeki yıl 1 milyon öğrenciye uygulanacak”
ASİS projesi çok önemli çok önemli. Milyonlarca doları bulan yurt dışına verdiğimiz kaynak ülke içinde kaldı. Yıllarca İngilizce ’den yapılan testler çocuklarımıza uygulanıyordu. Önümüzdeki yıl 1 milyon 200 bin çocuğa bizim hazırladığımız test uygulanacak.
“Dünyadaki 5 merkezden biri Eskişehir’de olacak”
Sismik İzolatör Test Merkezi bu da Eskişehir’e çok önemli katma değer kazandıracak. Akredite edildiği zaman dünyadaki 5 merkezden biri olacak.
“30 bin öğrenciye kahvaltı ve akşam yemeği hizmeti”
Alt yapıda çok ciddi değişiklikler yaptık. İki kampüsümüzüm alt yapısını ve üst yapısını yeniledik. Öğrencilerimize yönelik hizmetlerimiz çok gelişti. Daha önce sadece öğlen yemeği verilirken, şimdi kahvaltı ve akşam yemeği de veriyoruz. 30 bin öğrencimiz üniversitemizde yemek yiyor. Daha önce aynı anda 900 kişi yemek yiyordu şuanda 2000 üzerinde öğrencimiz aynı anda yemek yiyebiliyor. Bizim yemekhanemizin bir özelliği tüm hizmeti kendimiz yapıyoruz. Dışarıdan hizmet almıyoruz.
“İkinci üniversiteye başvuran sayısı arttı”
Açık öğretim sisteminde çok büyük yenilikler yaptık. E- kampüs sitemini kurduk. Bizim ikinci üniversiteye başvuran sayımız çok arttı. Bu yıl 225 bin yeni öğrencimiz oldu. Şuanda her açık öğretim öğrencisinden birisi, ikinci üniversiteyi okuyor.
Yeni projeler var mı?
“İki mükemmeliyet merkezi daha geliyor”
İki mükemmeliyet merkezi kurmayı amaçlıyoruz. Bir tanesi özel eğitim alanında bir merkez kuracağız. İkincisi ise açık ve uzaktan öğrenme ile ilgili bir mükemmeliyet merkezi kuracağız. Önümüzdeki dönem var olan projelerimizi tamamlayacağız.
Anadolu Üniversitesi’nin ulusal ve uluslararası başarı oranı nedir? Oranlardan memnun musunuz?
“Üniversitenin yayın sayısında son iki yılda ciddi bir ivme yakaladık”
Başarıya nereden baktığınızla ilgili. Anadolu Üniversitesi her alanda var olan bir üniversite. Tüm fonksiyonları en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Biz sadece yayın yapan bir üniversite değiliz. Bizim açık öğretim fakültemizde milyonlarca öğrencimize ders veriyoruz. Güzel sanatlar ve konservatuvar bölümlerimiz çok iyi ancak bu hocalarımızın yayın yapma şansı yok. Ancak bizim tıp fakültemiz yok. En çok yayın yapılan bölümdür tıp. Bu durum bizim yayın sayımız azaltıyor. Üniversitenin yayın sayısında son iki yılda ciddi bir ivme yakaladık. Başarıyı sadece üniversiteden çıkan yayın sayısına bakılırsa o noktada sıkıntı var. Ama bunları aşıyoruz.
“Çok önemli sanatçılar yetiştiriyorsunuz ama bunların bir puanı yok”
Tüm projeler ile ürettiğimiz katma değer o kadar yüksek ki. Ama bunları üniversite sıralamalarında bir yere koyamıyorsunuz. Çok önemli sanatçılar yetiştiriyorsunuz ama bunların bir puanı yok. Bu nedenle sıralamaları ben yapay buluyorum. Başarı tamamen göreceli bir şey ama ben üniversitemizi çok başarılı görüyorum. Milyonlarca insana eğitim veriyor. Topluma dokunarak önemli sorunları çözerek ilerliyoruz ama bunların puan olarak bir karşılığı olmadığı gibi bir gerçek söz konusu.
“Bizim üniversitemizin temel felsefesi yaşam boyu öğrenme”
YÖK tarafından 2017 yılının topluma hizmet alanında üstün başarı ödülü aldık. Bu ödülün nedeni ise 2016 yılında yapmış olduğumuz 6 özel eğitim projesiydi. Anadolu Üniversitesi yurt dışında çok tanınan bir üniversite. Geçtiğimiz yıl bana Kolombiya’da fahri doktora verildi. Bu benim şahsımda Anadolu Üniversitesine verildi. Başarımızı daha da arttırabiliriz. Çok dinamik bir üniversiteyiz. Yükseköğretimde dünyada da bir atalet var. Dünya çok hızlı değişiyor. Bu değişime ayak uydurmak çok kolay değil. Bilimsel ilerlemeler çok hızlı. Kendinizi çok hızlı yenilemeniz lazım. Bu nedenle bizim üniversitemizin temel felsefesi yaşam boyu öğrenme. Dolayısıyla üniversiteyi sürekli kendini yenileme çabası olarak görüyoruz. Bu arada unutmadan mühendislik fakültemiz 2014 yılında KALDER tarafından kalite ödülü aldı. Mükemmeliyet ödülü verildi. Öğrencilerimizin başarılarından daha bahsetmedim. İnsansız hava aracından tutun, gurur kaynağı olan pek çok başarıya imza attılar.
AYŞE KAYTAN UÇAK: Eğitimin çok fazla eleştirildiği su süreçte akademileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Eğitimin kalitesi dünyanın her yerinde tartışılıyor”
Naci Gündoğan: Eğitim bütün dünyada tartışma alanıdır. Avrupa’da ve Amerika’da da tartışılıyor. Biz sadece böyle sorunların biz de olduğunu düşünüyoruz. Şuanda Amerika’da en çok tartışılan konuların başında üniversiteler, üniversiteden mezun olup işsiz kalan gençler. Buradan bakınca oralar dikensiz gül bahçesi olarak görünüyor. Ama oralarda üniversiteler paralı. Gençler mezun olunca ciddi bir borç ile mezun oluyorlar. Eğitimin kalitesi dünyanın her yerinde tartışılıyor. Aslında uluslararası düzeyde bakıldığında Türkiye’deki eğitim düzeyi kötü değil. Mutlaka tartışılacak yönleri var. Erasmus ile gelen öğrencilerimizden geldiği üniversiteler ile burayı karşılaştırmalarını istiyoruz. Çok iyimser yorumlar alıyoruz.
“Üniversitenin niteliğin artması için gelen öğrencilerin niteliğinin üst seviyede olması gerekiyor”
Üniversite eğitimi ile eğitim sorununu ele alırsanız üniversitelere haksızlık yaparsınız. Örneğin bize gelen öğrencilerin büyük kısmı yabancı dili olmadan geliyor. 18-19 yaşındaki bir genç hiç İngilizce bilmeyen bir şekilde gelecek ve ben bu öğrenciyi bir yılda lisans düzeyinde İngilizce konuşacak, yazacak hale getireceğim. Bu mümkün değil. Bize gelecek olan öğrencilerin kalitesi artarsa üniversitelerin kalitesi de artar. İnsan bizim hammaddemiz. Üniversiteler bu kadar haksızlık edilmemesi lazım. Eğitim sistemi değerlendirirken topyekûn bakmak gerekiyor. Okul öncesinden başlayarak bir seviye yakalanması gerekiyor. Eğitim sistemi ile ilgili çok radikal değişiklikler yapılıyor, umut ediyorum istenilen düzey yakalanır. Üniversitenin niteliğin artması için gelen öğrencilerin niteliğinin üst seviyede olması gerekiyor.
AYŞE KAYTAN UÇAK: Cumhuriyet Müzesi’ndeki tadilat ne durumda? Eskişehirliler müzenin ne zaman açılacağını merak ediyor.
“Cumhuriyet Müzesi’ni 2018’de açmayı planlıyoruz”
NACİ GÜNDOĞAN: Ben hep başarılarımızdan bahsettim, bu da bizim bir başarısızlığımız. Tadilatla ilgili bir sorun yaşadık. 2018 yılı içerisinde bu müzeyi açacağız. Bugün de açarız, açmak sorun değil. Biz istiyoruz ki üniversiteyi yakışır bir müze olsun. Beklentilere cevap vermek istiyoruz. Kurumsal kimliğimize yakışır bir üniversite müzesi olsun istiyoruz. Biz orayı zenginleştireceğiz. Orası çok zayıf bir müzeydi. 2018’in ilk yarısında açmayı planlıyoruz.
AYŞE KAYTAN UÇAK: Bugüne kadar ihraç edilen akademisyen sayısı nedir? İhraçlar nedeniyle bölümlerde bir sıkıntı var mı?
“58 akademisyen ihraç edildi, 6’sı göreve iade edildi”
NACİ GÜNDOĞAN:58 akademisyen ihraç edilmiş. Bunların bir kısmı kamuoyunda imzacı olarak bilinen akademisyenler. Bir kısmı da FETÖ soruşturması kapsamında ihraç edildi. Bu sayı Anadolu Üniversitesi için çok büyük bir rakam değil. 2500 akademisyen var. Kapatılan bölüm yok. Akademisyen ihtiyacımız yok. Olsaydı bile biz akademisyen ihtiyacımızı karşılardık. İmzasını geri çeken, pişmanlık duyduğunu belirten 6 akademisyen geri döndü.
AYŞE KAYTAN UÇAK: FETÖ ile mücadele kapsamında bildiğimiz kadarıyla üniversitelerden liste istendi. Listeler hazırlanırken kriteriniz ne oldu?
NACİ GÜNDOĞAN: “Dedikodular ile insanların hayatını karartmadık”
Hakim değilim, savcı değilim elimize ulaştırılan belgeler sonrasında biz kararlarımızı YÖK’e ilettik. YÖK karar verdi. İnsani olarak kimsenin haksız yere işsiz kalmasını, yoksul duruma düşmesini kimse istemez. Ancak ülkenin sürüklenmek istediği durum göze alındığında işlenen suçların cezasız kalması da beklenemez. Karar verici ben değilim, süreci başlatan benim. Dediğim gibi ben savcı değilim. Devletin belirli makamları bilgiler veriyor. Bu bilgiler ile karar veriyorum. Bilgiler ve belgeler çerçevesinde vicdanım gayet rahat. Dedikodular ile kesinlikle hareket etmedim. Hiçbir zaman bilgi, belge dışında hareket etmedim. Bize bir sürü isim geldi dedikodu olarak. Var mı belge? Yok. O zaman işlem yapılmadı. Dedikodular ile insanların hayatını karartmadık. Ancak belgelerde bir sorun varsa bunu da mahkemeler belirleyecek zaten.
AYŞE KAYTAN UÇAK: İsminiz bir partiden Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak geçiyor. Siyasete girme gibi bir planınız var mı?
“Siyasetçi olmak hiç aklımdan geçmedi”
NACİ GÜNDOĞAN: Siyasete girmek gibi bir niyetim yok. Ama ülkenin, şehrimizin hangi noktada karar vereceğini bende bilemeyebilirim. Rektör olmak gibi bir düşüncem de yoktu. Ama rektör olmak durumunda kaldım. Hiçbir şey yüzde yüz değil. Hayatımın hiçbir döneminde siyasete girmeyi düşünmedim şimdiye kadar. Siyasetçi olmak hiç aklımdan geçmedi. Benim en iyi bildiği şey akademisyenlik ve üniversite yönetimi. Açık kapı bırakmak adına söylemiyorum. Ama gelecekte ne olur bilemem. İki sene önce ne konuşuyorduk, şimdi ne konuşuyoruz. Buradaki görevim biterse fakülteme döner hocalığımı yaparım, işsiz kalmam.
AYŞE KAYTAN UÇAK: Rektörlüğe yeniden aday olacak mısınız?
“Bir dönem daha rektörlük yapmayı istiyorum”
NACİ GÜNDOĞAN: Üniversitelerde biliyorsunuz 2 dönem rektörlük yapılıyor. Benim birinci dönemin 2 ay sonra bitiyor. Anadolu Üniversitesi önemli bir üniversite mutlaka başvurular olur. Bir dönem daha rektörlük yapmayı istiyorum. Artık süreç belli. YÖK 3 isim belirler, Cumhurbaşkanımız takdir ederse, devam ederiz. Ama tabi kî bu işi daha iyi yapacak insanlarda olabilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararı saygı duyar, gider fakültemde hocalığımı yaparım.
AYŞE KAYTAN UÇAK: Eskişehir’den diğer illere yeniden uçak seferleri yeniden başlayacak mı? Bununla ilgili bir gelişme var mı?
NACİ GÜNDOĞAN: Uçak seferleri ile ilgili bir gelişme yok. Yakın zamanda da bir gelişme olacağını düşünmüyorum. İzmir ve Antalya üzerine çok konuştuk. Fakat ona da çok sıcak bakılmadı. Yakın bir gelecekte bir değişiklik olacağa benzemiyor. Hac ve Umre seferleri hava alanını aktif kıldı.