Psikiyatri Uzmanı Rabia Ay ve avukat Pınar Çelik Arpacı kadına yönelik şiddetin hukuksal ve psikolojik yönlerini anlattı.
Türk Mühendis Mimarlar Odaları Birliği Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında, Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde ‘ Şiddete Karşı Tam da Şimdi’ adıyla bir panel gerçekleştirdi. Panele konuşmacı olarak Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Rabia Ay ile Avukat Pınar Çelik Arpacı katıldı. Etkinlikte şiddetin hukuksal ve ruhsal boyutu ele alındı.
YÜZDE 42’Sİ ŞİDDET GÖRÜYOR
Psikiyatri Uzmanı Ay, şiddetin yaşamın her alanında olan ve dünyada giderek artan bir toplum sağlığı sorunu olduğunu söyledi. Şiddetin şiddeti doğurduğuna dikkat çeken Ay, “İhtiyaç ve tehlike içinde olmadığı halde kendi türüne saldıran tek canlı insandır. Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre en yoğun şiddet aile içinde görülüyor. Dünyada her üç kadından birisi fiziksel olarak ya dövülüyor ya da cinsel istismara uğruyor. Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciliği 8 Mart 2010’da yayınladığı raporda Türkiye’de kadınların yüzde 42’sinin eşlerinden bedensel ve cinsel şiddet gördüğünü belirtiyor. TÜİK verilerine göre toplumun yüzde 64’ü, kadının asli görevinin çocuk bakımı ve ev işleri olduğunda hem fikir” dedi.
ŞİDDET ŞİDDETİ DOĞURUYOR
Boşanmaların giderek arttığına dikkat çeken Ay, “Erkekler stresle başa çıkmak için şiddete başvuruyor. Şiddet ortamında büyüyen çocuklar ergenliklerinde şiddeti doğal karşılıyor. Yani şiddet, şiddeti doğuruyor. Kadına karşı şiddet bir insan hakları ihlalidir. Şiddete karşı üç maymunu oynamaktan vazgeçip ele ele vererek şiddetle mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
FAKİRİ DE, ZENGİNİ DE ŞİDDET GÖRÜYOR
Avukat Pınar Çelik Arpacı ise, kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğunu belirterek, “Bize gelen davaların büyük bir kısmı fiziksel şiddetten dolayı. İçlerinde çok azdır ‘artık sevmiyorum’ diye gelen. Kadına yönelik şiddetin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. ‘Şiddet erkeklerin hormonunda vardır, fıtratında vardır’ bunları kabul etmiyoruz. Kadına yönelik şiddet toplumu ilgilendiren bir sorundur. Yoksulu da , zengini de, eğitimlisi de, eğitimsizi de şiddet görüyor. Kadın cinayetlerinin temeli toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanıyor dedi.
YÜZDE 42’Sİ ŞİDDET GÖRÜYOR
Psikiyatri Uzmanı Ay, şiddetin yaşamın her alanında olan ve dünyada giderek artan bir toplum sağlığı sorunu olduğunu söyledi. Şiddetin şiddeti doğurduğuna dikkat çeken Ay, “İhtiyaç ve tehlike içinde olmadığı halde kendi türüne saldıran tek canlı insandır. Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre en yoğun şiddet aile içinde görülüyor. Dünyada her üç kadından birisi fiziksel olarak ya dövülüyor ya da cinsel istismara uğruyor. Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciliği 8 Mart 2010’da yayınladığı raporda Türkiye’de kadınların yüzde 42’sinin eşlerinden bedensel ve cinsel şiddet gördüğünü belirtiyor. TÜİK verilerine göre toplumun yüzde 64’ü, kadının asli görevinin çocuk bakımı ve ev işleri olduğunda hem fikir” dedi.
ŞİDDET ŞİDDETİ DOĞURUYOR
Boşanmaların giderek arttığına dikkat çeken Ay, “Erkekler stresle başa çıkmak için şiddete başvuruyor. Şiddet ortamında büyüyen çocuklar ergenliklerinde şiddeti doğal karşılıyor. Yani şiddet, şiddeti doğuruyor. Kadına karşı şiddet bir insan hakları ihlalidir. Şiddete karşı üç maymunu oynamaktan vazgeçip ele ele vererek şiddetle mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
FAKİRİ DE, ZENGİNİ DE ŞİDDET GÖRÜYOR
Avukat Pınar Çelik Arpacı ise, kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğunu belirterek, “Bize gelen davaların büyük bir kısmı fiziksel şiddetten dolayı. İçlerinde çok azdır ‘artık sevmiyorum’ diye gelen. Kadına yönelik şiddetin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. ‘Şiddet erkeklerin hormonunda vardır, fıtratında vardır’ bunları kabul etmiyoruz. Kadına yönelik şiddet toplumu ilgilendiren bir sorundur. Yoksulu da , zengini de, eğitimlisi de, eğitimsizi de şiddet görüyor. Kadın cinayetlerinin temeli toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanıyor dedi.