İbrahim Arslan yazdı...
16 Nisan halkoylamasında; EVET platformunda AKP-MHP-BBP ve HÜDAPAR,
HAYIR, Platformunda ise başta CHP ve HDP olmak üzere 20’yi aşkın siyasal parti yer aldı…
Her seçim sonrası olduğu gibi kendimce halkoylamasının sonuçlarını il, ilçe, köy ve mahalle bazlı değerlendirmeye, kendimce siyasal analiz ve yorum yapmaya çalışıyorum.
Halkoylaması sonuçlarına yönelik olarak yaptığım çalışmalardan bir tanesi cezaevleri, gümrük ve yurtdışında kullanılan oylar hariç, yurtiçinde kurulan 166.651 adet sandık sonuçlarını tek tek taramak, aynı sandıklarda önceki yıllarda yapılan seçim sonuçları ile halkoylamasında çıkan sonuçları karşılaştırmak.
Bu çalışmamın il-ilçe-mahalle ve köy bazlı ayrıntılı sonuçları elimde olmakla birlikte, yazıyı uzatmamak açısından ayrıntılarına yer vermeyeceğim. Ancak dikkat çekmek istediğim ana başlık olarak bir saptamayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
YSK’nın ilan ettiği resmi sonuçlara göre, Türkiye genelinde EVET oyları;
173 sandıkta SIFIR ( ki bu sayının 135 i Tunceli ve Sivas illerindedir.) 329 sandıkta BİR, 365 sandıkta İKİ ve 395 sandıkta ise ÜÇ OY şeklinde sonuçlanmıştır. Yani toplam 1262 sandıkta sıfır ile üç arasında EVET oyu çıkmıştır.
HAYIR, oylarının ise;
960 sandıkta SIFIR, 946 sandıkta BİR, 919 sandıkta İKİ ve 843 sandıkta ise ÜÇ OY şeklinde sonuçlandığı ortaya çıkmaktadır. Yani toplam 3668 sandıkta sıfır ile üç arasında HAYIR oyu çıkmıştır.
HAYIR, platformu açısından bu sayılar şu anlama gelmektedir. Türkiye genelinde 960 sandıkta CHP’nin sandık sorumlusunun olmadığı çok nettir. Ya da varsa bile o sandık görevlisinin HAYIR oyu kullanmadığı ortaya çıkmaktadır ki bu daha vahimdir.
946 sandıkta ise ya CHP’nin ya da en az HDP’nin sandık sorumlusunun bulunmadığı ortaya çıkmaktadır. Zira bu sandıklarda sadece BİR adet HAYIR oyu çıkmıştır. Bu oy CHP’nin ise HDP ve diğer HAYIR’ı destekleyen partilerin oyu nerededir? Ya da tam tersi...
1762 sandıkta ise iki veya üç HAYIR oyu çıkmıştır. HAYIR platformunda 20’yi aşkın partinin yer aldığı düşünüldüğünde bu sandıklarda ki sonuçlarda değerlendirmeye açıktır.
Diğer 163 bin sandıktan çıkan sonuçlardan elde edilecek siyasal değerlendirmeler mutlaka olacaktır. Ancak yukarıda ayrıntılarını sunmaya çalıştığım 3668 sandık sonucu HAYIR cephesi açısından sorunlu ve sıkıntılıdır. Başta CHP olmak üzere diğer siyasal partiler bu sandıkları özel olarak değerlendirmek durumundadır.
Çünkü bu sandıklarda alınan sonuçlar Nasrettin Hocanın fıkrasında olduğu gibi; “ kedi bu ise bizim et nerede? Et buysa kedi nereye gitti?” sorusunu akıllara getirmektedir.
Başta CHP ve diğer siyasal partiler; neden bu sandıklarda görevlilerin olmadığını ve/veya varsa bile sandık sonuçlarını dikkate alarak neden yeterli oyun çıkmadığını sorgulamak durumundadır. SÖRE projesi kapsamında bir yılı aşkın süredir sürdürülen çalışmaların neden eksik kaldığını araştırmak zorundadır. Seçim günü henüz oylama sürerken, yaşanan yasa dışı olumsuzluklara neden ani reaksiyon verilemediği ve çözüm geliştirilemediği sorularının yanıtını bulmak zorundadır.
Bulmalıdır ki; testiyi taşıyanla, testiyi kıranlar ayrıştırılsın.
Bulmalıdır ki; yetki ve sorumluluk taşıyan, ancak taşıdığı yetki ve sorumlulukların gereğini yerine getirenler ile getirmeyenler ortaya çıksın.
Bulmalıdır ki; sonraki dönemlerde yapılacak seçimler için gerekli önlemler alınsın…
16 Nisan halkoylaması sonuçları, seçim kanununun açık hükümlerine rağmen, kanuna aykırı bir biçimde YSK’nın aldığı kararlar sonrası tartışmalı hale gelmiştir. Mühürsüz oy pusulası ve zarfların geçerli kılınmasından, açık oy kullanılmasına, oy pusulası eksikliklerinden, müşahitlerin sandık bölgesine sokulmamasına kadar çok sayıda sorun bu halkoylamasında yaşanmıştır.
Bunların hepsi doğrudur. Ve hukuksal süreç devam etmektedir. Ama yine bir Nasrettin Hoca fıkrasında ki ev sahibi-hırsız ilişkisinin tam tersi bir yaklaşımla yazımızı bitirelim.
Tamam hırsız mutlak suçlu ama ev sahipleri olarak bizlerin hiç mi kusuru yok?
HAYIR, Platformunda ise başta CHP ve HDP olmak üzere 20’yi aşkın siyasal parti yer aldı…
Her seçim sonrası olduğu gibi kendimce halkoylamasının sonuçlarını il, ilçe, köy ve mahalle bazlı değerlendirmeye, kendimce siyasal analiz ve yorum yapmaya çalışıyorum.
Halkoylaması sonuçlarına yönelik olarak yaptığım çalışmalardan bir tanesi cezaevleri, gümrük ve yurtdışında kullanılan oylar hariç, yurtiçinde kurulan 166.651 adet sandık sonuçlarını tek tek taramak, aynı sandıklarda önceki yıllarda yapılan seçim sonuçları ile halkoylamasında çıkan sonuçları karşılaştırmak.
Bu çalışmamın il-ilçe-mahalle ve köy bazlı ayrıntılı sonuçları elimde olmakla birlikte, yazıyı uzatmamak açısından ayrıntılarına yer vermeyeceğim. Ancak dikkat çekmek istediğim ana başlık olarak bir saptamayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
YSK’nın ilan ettiği resmi sonuçlara göre, Türkiye genelinde EVET oyları;
173 sandıkta SIFIR ( ki bu sayının 135 i Tunceli ve Sivas illerindedir.) 329 sandıkta BİR, 365 sandıkta İKİ ve 395 sandıkta ise ÜÇ OY şeklinde sonuçlanmıştır. Yani toplam 1262 sandıkta sıfır ile üç arasında EVET oyu çıkmıştır.
HAYIR, oylarının ise;
960 sandıkta SIFIR, 946 sandıkta BİR, 919 sandıkta İKİ ve 843 sandıkta ise ÜÇ OY şeklinde sonuçlandığı ortaya çıkmaktadır. Yani toplam 3668 sandıkta sıfır ile üç arasında HAYIR oyu çıkmıştır.
HAYIR, platformu açısından bu sayılar şu anlama gelmektedir. Türkiye genelinde 960 sandıkta CHP’nin sandık sorumlusunun olmadığı çok nettir. Ya da varsa bile o sandık görevlisinin HAYIR oyu kullanmadığı ortaya çıkmaktadır ki bu daha vahimdir.
946 sandıkta ise ya CHP’nin ya da en az HDP’nin sandık sorumlusunun bulunmadığı ortaya çıkmaktadır. Zira bu sandıklarda sadece BİR adet HAYIR oyu çıkmıştır. Bu oy CHP’nin ise HDP ve diğer HAYIR’ı destekleyen partilerin oyu nerededir? Ya da tam tersi...
1762 sandıkta ise iki veya üç HAYIR oyu çıkmıştır. HAYIR platformunda 20’yi aşkın partinin yer aldığı düşünüldüğünde bu sandıklarda ki sonuçlarda değerlendirmeye açıktır.
Diğer 163 bin sandıktan çıkan sonuçlardan elde edilecek siyasal değerlendirmeler mutlaka olacaktır. Ancak yukarıda ayrıntılarını sunmaya çalıştığım 3668 sandık sonucu HAYIR cephesi açısından sorunlu ve sıkıntılıdır. Başta CHP olmak üzere diğer siyasal partiler bu sandıkları özel olarak değerlendirmek durumundadır.
Çünkü bu sandıklarda alınan sonuçlar Nasrettin Hocanın fıkrasında olduğu gibi; “ kedi bu ise bizim et nerede? Et buysa kedi nereye gitti?” sorusunu akıllara getirmektedir.
Başta CHP ve diğer siyasal partiler; neden bu sandıklarda görevlilerin olmadığını ve/veya varsa bile sandık sonuçlarını dikkate alarak neden yeterli oyun çıkmadığını sorgulamak durumundadır. SÖRE projesi kapsamında bir yılı aşkın süredir sürdürülen çalışmaların neden eksik kaldığını araştırmak zorundadır. Seçim günü henüz oylama sürerken, yaşanan yasa dışı olumsuzluklara neden ani reaksiyon verilemediği ve çözüm geliştirilemediği sorularının yanıtını bulmak zorundadır.
Bulmalıdır ki; testiyi taşıyanla, testiyi kıranlar ayrıştırılsın.
Bulmalıdır ki; yetki ve sorumluluk taşıyan, ancak taşıdığı yetki ve sorumlulukların gereğini yerine getirenler ile getirmeyenler ortaya çıksın.
Bulmalıdır ki; sonraki dönemlerde yapılacak seçimler için gerekli önlemler alınsın…
16 Nisan halkoylaması sonuçları, seçim kanununun açık hükümlerine rağmen, kanuna aykırı bir biçimde YSK’nın aldığı kararlar sonrası tartışmalı hale gelmiştir. Mühürsüz oy pusulası ve zarfların geçerli kılınmasından, açık oy kullanılmasına, oy pusulası eksikliklerinden, müşahitlerin sandık bölgesine sokulmamasına kadar çok sayıda sorun bu halkoylamasında yaşanmıştır.
Bunların hepsi doğrudur. Ve hukuksal süreç devam etmektedir. Ama yine bir Nasrettin Hoca fıkrasında ki ev sahibi-hırsız ilişkisinin tam tersi bir yaklaşımla yazımızı bitirelim.
Tamam hırsız mutlak suçlu ama ev sahipleri olarak bizlerin hiç mi kusuru yok?