Yazarımız Gürol Yer, hat boyu üzerindeki temizlik tartışmalarının ardından bölgeye gitti. Baştan sona hat boyunu gezdi, gördüklerini fotoğrafladı. Yer’e göre, tartışılması gereken temizlikten daha önce açıkta bırakılan kablolar, kırılan camlar…
Gürol Yer'in "ÇEKİRDEKTEN İŞLER BUNLAR…" başlıklı yazısı:
‘Kentin Köşesi’nden açık yüreklilikle bakacağımızı, doğruyu en doğruyu söyleyeceğimizi ve fark yaratacağımızı en baştaki yazımızda beyan etmiştik. Şehir gündemini takip etmek, bunu yaparken geçmiş hafızayı da muhafaza etmek gibi bir alışkanlığımız var.
Son sürecin özellikle yine her zaman olduğu gibi siyasi malzemelerinden biri olan üstü kapatılan demiryolu şehir geçiş projesi üst yapısının bakımı durumu söyleniyor, yazılıyor, çiziliyor. Bir tantanadır gidiyor ve yine şehir insanı ile alması gereken hizmetler üzerinden yetki karmaşası tartışılıyor.
Bunları duyup, okuyup tepkisiz kalmamız olamaz diyerek megalomanca bir düşünceye kapıldım ve cumartesi günü ilgili bölgeyi şöyle baştanbaşa adımladım.
Özellikle yeni nesil siyasetçilerimizin vurduğu temizlik konusu var ya ‘bunu kim yapacak’ diye.
Gördüklerim karşısında inanın orada en son temizliğin yapılması gerekir diye düşündüm.
Daha hizmete girmeden, tam kullanıma açılmadan ve işler tamamlanmadan bizim Zübeyde Hanım Bulvarımız üzerinde TCDD sorumluluğundaki üst yapı resmen dökülüyor, beraberinde açıktaki aydınlatma elektrik kabloları tehlike saçıyor, çocuklar yanında oynuyor, insanlar değerek geçiyor.
Cam tabanlar sökülmüş, kırılmış, atılmış vaziyette. Sanırım havuz olması gereken yer suyu çekilmiş dere yatağı görüntüsünde.
Yine yapım aşamasında demiryolları logosunu ayak altına döşeyen mimari zekanın fark etmediği logodaki Türk Bayrağının tepkiler üzerine kaldırılması ile demiryollarının yalnızca kanatları kalan yer döşemeleri sırıtır vaziyette.
Aslında pek çok eksik ve yanlış iş gördüm ki yazsam satırlar almayacak ben iki ana noktadan niyet belirtmeye devam edeyim ve sanırım önümüz haftanın konusunu şimdiden yazmaya başlamış olurum diye düşünüyorum.
Bölgeyi gezerken aralara konulan sanırım büfe olacak yerleri acaba kimler işletecek ve bu hangi usul ile yapılacak şimdiden merak içindeyim.
2006 yılında Şehirdeki ulaşım ile ilgili tüm kurumlara verdiğimiz ve çok ciddi hazırlanmış Trafik Raporunda düzenleme yapılacak bu bölgenin Eskişehir’in kilitlenecek trafiğini rahatlatmak için bir şans olduğunu özellikle yazmıştık. Ancak yine bildikleri okundu ve şuan elimizde nur topu gibi problemimiz doğdu.
Bir sonraki yazıda bölgede yapılan düzenlemenin çekirdek kabukları yönünden değil trafik ve ulaşım yönünden değerlendirmesini yapacağımı söylerken pazar gündüz, hangi kurumdan geldiği belli olmayan yaklaşık 15 kişilik bir ekip tarafından bölgenin süpürüldüğünü ileteyim, ancak ciddi bir bakım ve tamirat istediğinin yorumunu çektiğimiz görüntülerle size bırakayım.
Kırmızı siyah günlerde Eskişehirli kalın, saygıyla.
‘Kentin Köşesi’nden açık yüreklilikle bakacağımızı, doğruyu en doğruyu söyleyeceğimizi ve fark yaratacağımızı en baştaki yazımızda beyan etmiştik. Şehir gündemini takip etmek, bunu yaparken geçmiş hafızayı da muhafaza etmek gibi bir alışkanlığımız var.
Son sürecin özellikle yine her zaman olduğu gibi siyasi malzemelerinden biri olan üstü kapatılan demiryolu şehir geçiş projesi üst yapısının bakımı durumu söyleniyor, yazılıyor, çiziliyor. Bir tantanadır gidiyor ve yine şehir insanı ile alması gereken hizmetler üzerinden yetki karmaşası tartışılıyor.
Bunları duyup, okuyup tepkisiz kalmamız olamaz diyerek megalomanca bir düşünceye kapıldım ve cumartesi günü ilgili bölgeyi şöyle baştanbaşa adımladım.
Özellikle yeni nesil siyasetçilerimizin vurduğu temizlik konusu var ya ‘bunu kim yapacak’ diye.
Gördüklerim karşısında inanın orada en son temizliğin yapılması gerekir diye düşündüm.
Daha hizmete girmeden, tam kullanıma açılmadan ve işler tamamlanmadan bizim Zübeyde Hanım Bulvarımız üzerinde TCDD sorumluluğundaki üst yapı resmen dökülüyor, beraberinde açıktaki aydınlatma elektrik kabloları tehlike saçıyor, çocuklar yanında oynuyor, insanlar değerek geçiyor.
Cam tabanlar sökülmüş, kırılmış, atılmış vaziyette. Sanırım havuz olması gereken yer suyu çekilmiş dere yatağı görüntüsünde.
Yine yapım aşamasında demiryolları logosunu ayak altına döşeyen mimari zekanın fark etmediği logodaki Türk Bayrağının tepkiler üzerine kaldırılması ile demiryollarının yalnızca kanatları kalan yer döşemeleri sırıtır vaziyette.
Aslında pek çok eksik ve yanlış iş gördüm ki yazsam satırlar almayacak ben iki ana noktadan niyet belirtmeye devam edeyim ve sanırım önümüz haftanın konusunu şimdiden yazmaya başlamış olurum diye düşünüyorum.
Bölgeyi gezerken aralara konulan sanırım büfe olacak yerleri acaba kimler işletecek ve bu hangi usul ile yapılacak şimdiden merak içindeyim.
2006 yılında Şehirdeki ulaşım ile ilgili tüm kurumlara verdiğimiz ve çok ciddi hazırlanmış Trafik Raporunda düzenleme yapılacak bu bölgenin Eskişehir’in kilitlenecek trafiğini rahatlatmak için bir şans olduğunu özellikle yazmıştık. Ancak yine bildikleri okundu ve şuan elimizde nur topu gibi problemimiz doğdu.
Bir sonraki yazıda bölgede yapılan düzenlemenin çekirdek kabukları yönünden değil trafik ve ulaşım yönünden değerlendirmesini yapacağımı söylerken pazar gündüz, hangi kurumdan geldiği belli olmayan yaklaşık 15 kişilik bir ekip tarafından bölgenin süpürüldüğünü ileteyim, ancak ciddi bir bakım ve tamirat istediğinin yorumunu çektiğimiz görüntülerle size bırakayım.
Kırmızı siyah günlerde Eskişehirli kalın, saygıyla.