Gürol Yer, yer altına alınan demiryolunun üst kısmında yapılan düzenlemeye ilişkin 2006 yılında gündeme getirdikleri öneriye bu yazıyla dikkat çekti.
Gürol Yer'in 'BENCE' başlıklı yazısı:
‘Kentin Köşesi’nde bir önceki yazımızda ‘çekirdekten meselelerle’ ilgili yazmış ve hatboyu üzerindeki yeni yapılanmadan daha önemli ve hassas bir durumun olduğunu belirterek bir sonraki yazımızın konusunun ulaşım eksenli bir yazı olacağını söylemiştik.
2006 yılında bir grup arkadaşımız ile oturup uzun soluklu bir çalışma yapmıştık ve çıkan sonuçları, çizimleri, görselleri derleyip başta Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Karayollarına resmi yazı ile göndermiştik.
Yapılan çalışmayı basınımız ile paylaşarak kamuoyuna duyurmuştuk.
Tabi ki her türlü irade dışı fikir ve eylem gibi bizim o zaman sivil inisiyatif, halisane şehir mensubiyeti duygusuyla yaptığımız çalışma kamuoyunda karşılık bulmasına rağmen siyasetin ve bürokrasinin dikkatini çekmedi yada işlerine gelmedi ve caiz tabirle kaynadı gitti.
Yapılan detaylı çalışmanın şehir içi geçiş ile ilgili kısmında çok net hatırladığım bir öneri vardı.
Şehri dikey olarak kesen ve o zamanda tartışılan, başlangıç aşamasında olan hatboyu, Zübeyde Hanım Caddesi’nin daha geniş bir mantık ile düşünülmesi ve şehir içi trafiği rahatlatmasıydı.
Önceliğinde gerek Şeker Fabrikası yönünde çevre yoluna doğrudan bağlantı, gerekse kestiği Sakarya, Bağlar ve İsmet İnönü caddeleri düzenlemesi ile yine çevre yoluna doğrudan bağlantılarının akış yönleri düzenlenerek yapılması, güzergahın üzerinde yapılacak çalışmanın üst yapısının şehir güney çıkışının bittiği yere kadar götürülebileceğini belirtmiştik.
Gel zaman git zaman şehre genel hükmeden irade bence bir şansın daha kaçmasına imza atarak hem projeyi kısaltıp özellikle Ertuğrulgazi bölgesinde değer düşümüne, fiziki engellemeye sebep olmuştur. Bugün gidin bakın Ertuğrulgazi hatboyu civarları Latin Amerika gecekondu bölgesi görünümündedir.
Üst geçit olarak yapılan beton yığının altı korku tüneli gibidir ve şehrin yenilenme, gelişme yönünde resmen bir bıçak darbesi atılmış görüntüsüyle hatboyu tüm kabalığı ile uzayıp gitmektedir.
Bence 2006 yılındaki düşüncemiz neyse bugünde aynı düşüncedeyim, keşke boydan boya hatboyu yeraltında olsaydı ve üstü şehre yeni bir ana ulaşım güzergahı olarak düzenlenseydi.
En azından trafik için bir şeyler yapılmış olur ve şehir insanına yaşam kolaylığı sunulurdu.
Bence Eskişehir tüm bu ikilemlere rağmen yine de yaşanırlık ta ve kaliteli şehir olmasında üst sıralarda kalabiliyorsa şaşırmamak mümkün değil.
‘Kentin Köşesi’nde bir önceki yazımızda ‘çekirdekten meselelerle’ ilgili yazmış ve hatboyu üzerindeki yeni yapılanmadan daha önemli ve hassas bir durumun olduğunu belirterek bir sonraki yazımızın konusunun ulaşım eksenli bir yazı olacağını söylemiştik.
2006 yılında bir grup arkadaşımız ile oturup uzun soluklu bir çalışma yapmıştık ve çıkan sonuçları, çizimleri, görselleri derleyip başta Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Karayollarına resmi yazı ile göndermiştik.
Yapılan çalışmayı basınımız ile paylaşarak kamuoyuna duyurmuştuk.
Tabi ki her türlü irade dışı fikir ve eylem gibi bizim o zaman sivil inisiyatif, halisane şehir mensubiyeti duygusuyla yaptığımız çalışma kamuoyunda karşılık bulmasına rağmen siyasetin ve bürokrasinin dikkatini çekmedi yada işlerine gelmedi ve caiz tabirle kaynadı gitti.
Yapılan detaylı çalışmanın şehir içi geçiş ile ilgili kısmında çok net hatırladığım bir öneri vardı.
Şehri dikey olarak kesen ve o zamanda tartışılan, başlangıç aşamasında olan hatboyu, Zübeyde Hanım Caddesi’nin daha geniş bir mantık ile düşünülmesi ve şehir içi trafiği rahatlatmasıydı.
Önceliğinde gerek Şeker Fabrikası yönünde çevre yoluna doğrudan bağlantı, gerekse kestiği Sakarya, Bağlar ve İsmet İnönü caddeleri düzenlemesi ile yine çevre yoluna doğrudan bağlantılarının akış yönleri düzenlenerek yapılması, güzergahın üzerinde yapılacak çalışmanın üst yapısının şehir güney çıkışının bittiği yere kadar götürülebileceğini belirtmiştik.
Gel zaman git zaman şehre genel hükmeden irade bence bir şansın daha kaçmasına imza atarak hem projeyi kısaltıp özellikle Ertuğrulgazi bölgesinde değer düşümüne, fiziki engellemeye sebep olmuştur. Bugün gidin bakın Ertuğrulgazi hatboyu civarları Latin Amerika gecekondu bölgesi görünümündedir.
Üst geçit olarak yapılan beton yığının altı korku tüneli gibidir ve şehrin yenilenme, gelişme yönünde resmen bir bıçak darbesi atılmış görüntüsüyle hatboyu tüm kabalığı ile uzayıp gitmektedir.
Bence 2006 yılındaki düşüncemiz neyse bugünde aynı düşüncedeyim, keşke boydan boya hatboyu yeraltında olsaydı ve üstü şehre yeni bir ana ulaşım güzergahı olarak düzenlenseydi.
En azından trafik için bir şeyler yapılmış olur ve şehir insanına yaşam kolaylığı sunulurdu.
Bence Eskişehir tüm bu ikilemlere rağmen yine de yaşanırlık ta ve kaliteli şehir olmasında üst sıralarda kalabiliyorsa şaşırmamak mümkün değil.