“16 NİSAN’DA GELECEĞİMİZ OYLANACAK”
Emek Partisi işsizlik ve çocuk istismarı üzerinden hükümeti eleştirerek referandumda neden ‘hayır denilmesi’ gerektiği anlattı.
Emek Partisi İl Başkanı Hüseyin Öge, Türkiye referanduma giderken işsizliğin rekor düzeye çıktığını, çocuk istismarının ülkenin her köşesinde kol gezdiğini ileri sürdü. 15 yıllık AK Parti hükümeti döneminde açlık, yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik, iş ve kadın cinayetleri ile çocuk istismarının tavan yaptığını savunan Öge, işsizlik ve çocuk istismarı ile ilgili araştırmaların sonuçlarını paylaştı.
“HER 5 GENÇTEN BİRİ İŞSİZ”
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, bir yılda işsiz sayısının 590 bin artarak 3 milyon 715 bin olduğunu açıklayan Öge, “Anayasa değişikliği ile seçilme yaşını 18’e indirerek gençlerden oy alma hesapları yapan siyasal zihniyet, gençliğe verdiği değeri gençler de işsizlik oranın yüzde 23’e çıkararak göstermiş oldu. Resmi rakamlara göre, her 5 gençten biri işsiz. Kahve köşelerinde çay içme parası bulabilirse vakit öldürmekle meşgul. Bağımsız kurumların yaptıkları araştırmalara göre ise işsiz sayısı çok daha fazla. Seçilme yaşını 18’e indirmekle öğünen ve bu yaptığı işle gençliği oy deposu olarak gören AKP Hükümeti gençliğin işsizlik, açlık ve gelecek sorununu hiç görmüyor ya da görmezlikten geliyor” dedi.
“CİNSEL İSTİSMAR VAKALARI YÜZDE 125 ARTTI”
Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği ve Türkiye Psikiyatri Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre son 10 yılda çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında yüzde 125 artış olduğunu ifade eden Öge, “Son 5 yılda bu konularda açılan davaların oranı ise yüzde 50 artmış. Bu kurumların raporlarına göre, her 4 kız çocuğundan biri ve her 6 erkek çocuğundan biri cinsel istismar kurnanı olmuş. Son 6 yılda 142 bin çocuk ‘anne’ olmuş. Bu çocukların 2 bin 833’ü 15 yaşından küçük. AKP Hükümeti’nin 15 yıllık iktidarı döneminde ahlaki çöküntü aldı başını gitti” ifadelerini kullandı.
“16 NİSAN’DA GELECEĞİMİZ OYLANACAK”
Öge, açıklamasını şöyle sürdürdü: “16 Nisan’da geleceğimiz oylanacak. Nasıl bir sistemle yönetileceğimize karar vereceğiz. Açlık, yoksulluk, yolsuzluk ve ahlaki çöküntü içinde yaşamak istemiyorsak hayır demeliyiz. Ülkede hayır oylarının artmasından endişe duyan siyasal iktidar ve yandaşları toplumu ‘iç savaş’, ‘ülke kaosa sürüklenir’ tehditleri ile korkutmak istiyor. Bu tehditleri 7 Haziran seçimlerinden sonra da yaşamıştık. ‘400 vekil vermezseniz ülke kaosa sürüklenir’ diyenler Türkiye’yi ekonomik ve siyasi kaosun içine soktular. Buna dur demek bizlerin ellerinde.”
“HER 5 GENÇTEN BİRİ İŞSİZ”
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, bir yılda işsiz sayısının 590 bin artarak 3 milyon 715 bin olduğunu açıklayan Öge, “Anayasa değişikliği ile seçilme yaşını 18’e indirerek gençlerden oy alma hesapları yapan siyasal zihniyet, gençliğe verdiği değeri gençler de işsizlik oranın yüzde 23’e çıkararak göstermiş oldu. Resmi rakamlara göre, her 5 gençten biri işsiz. Kahve köşelerinde çay içme parası bulabilirse vakit öldürmekle meşgul. Bağımsız kurumların yaptıkları araştırmalara göre ise işsiz sayısı çok daha fazla. Seçilme yaşını 18’e indirmekle öğünen ve bu yaptığı işle gençliği oy deposu olarak gören AKP Hükümeti gençliğin işsizlik, açlık ve gelecek sorununu hiç görmüyor ya da görmezlikten geliyor” dedi.
“CİNSEL İSTİSMAR VAKALARI YÜZDE 125 ARTTI”
Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği ve Türkiye Psikiyatri Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre son 10 yılda çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında yüzde 125 artış olduğunu ifade eden Öge, “Son 5 yılda bu konularda açılan davaların oranı ise yüzde 50 artmış. Bu kurumların raporlarına göre, her 4 kız çocuğundan biri ve her 6 erkek çocuğundan biri cinsel istismar kurnanı olmuş. Son 6 yılda 142 bin çocuk ‘anne’ olmuş. Bu çocukların 2 bin 833’ü 15 yaşından küçük. AKP Hükümeti’nin 15 yıllık iktidarı döneminde ahlaki çöküntü aldı başını gitti” ifadelerini kullandı.
“16 NİSAN’DA GELECEĞİMİZ OYLANACAK”
Öge, açıklamasını şöyle sürdürdü: “16 Nisan’da geleceğimiz oylanacak. Nasıl bir sistemle yönetileceğimize karar vereceğiz. Açlık, yoksulluk, yolsuzluk ve ahlaki çöküntü içinde yaşamak istemiyorsak hayır demeliyiz. Ülkede hayır oylarının artmasından endişe duyan siyasal iktidar ve yandaşları toplumu ‘iç savaş’, ‘ülke kaosa sürüklenir’ tehditleri ile korkutmak istiyor. Bu tehditleri 7 Haziran seçimlerinden sonra da yaşamıştık. ‘400 vekil vermezseniz ülke kaosa sürüklenir’ diyenler Türkiye’yi ekonomik ve siyasi kaosun içine soktular. Buna dur demek bizlerin ellerinde.”