Soner Uçak yazdı...
Çocukluğunda karikatüre merak saldı
Lise yıllarında tiyatrocuydu.
Gençlik yıllarında gazeteci
Tiyatroya da, gazeteciliğe de verdiği katkı halen konuşulur.
Daha sonra akademisyenlik.
"Akademisyenlik" dediysem akademik bir memurluktan bahsetmiyorum kesinlikle.
Anadolu Üniversitesi’nden kazandırdıkları ile Eskişehir’i bir üniversite kenti yaptı.
İletişim fakültesi bir zamanlar Türkiye’de markaydı.
Sivil Havacılık fakültesinin kurulması başlı başına bir ömrün hikayesi olabilir pekala.
Havalimanın kuruluşunu film yap izleyici rekoru kırar.
Açık öğretim projesi ile ülkenin kıyıda bucağında yer alan tüm çocuklara ulaşmayı başardı.
Sonra siyaset.
Malum, Ecevit’in ısrarı sonrasında girdiği siyasette 5 dönemdir aralıksız belediye başkanlığı yapıyor.
İçerden bakınca pek görünmüyor.
Başka yerlere gidip Eskişehir’den geldiğinizi söyleyin, ilk sohbet konusu Yılmaz Büyükerşen’dir
Dünyanın en yaşanılabilir kentlerinde yıllardır zirvelerdedir Eskişehir örneğin.
Öğrencilerin en sevdiği kenttir şüphesiz.
Büyükerşen; pek çok ankette en başarılı belediye başkanı seçilir ki; hiç tesadüf değildir.
Gelen konuklar belediye başkanıysa “Belediye başkanlığında örnek aldığımız tek kişidir” derler mesela
Akademisyense “hocamızın bizim üstümüzde çok emeği vardır”
Bir sanatçı geldiyse sanata katkısı sorgulanmaz bir kişinin Eskişehir’i yönettiğini anlarız.
Yurt içinden yurt dışından defalarca ödül almıştır.
Eskişehir’de her kurumuna ve kuruluşuna ya dahil olmuş ya da danışmalığını yapmıştır neredeyse.
Unutmadan! bir dönem Cumhurbaşkanı olarak Ankara’ya uğurluyorduk, eşikten döndü.
Daha hatırlayamadığım onlarca şey…
Lafı uzatmaya gerek yok
86’sındaki Yılmaz hoca sanki 10 ömür sığdırmış bu zamana.
Onca şeye imza atmış, onca olanaksızlığa rağmen bir şeyler üretmiş olan bir kişinin, sadece zengin olmayı başarmış birileri tarafından yerden yere vurulmasına içim el vermedi.
Oysaki; yaşı yerine, yaptıklarına baksalar, belki yeni Yılmaz hocalar üretebilirdi Eskişehir.
Belki "eyvah" demezdik de "iyi ki" derdik…