Yerelleştirilemeyen seçimler

Milletvekilliği seçimlerinde genel merkezlerin taktiksel hamlelerine ve isteklerine boyun eğen partiler yerel seçimlerde de aynı taktiklere boyun eğeceği izlenimini veriyor. Eskişehir’in ve Eskişehirlilerin ne dediğinden çok, genel merkezde kurulan oyunun kimden ya da neden yana olduğuna göre tahminler ortaklıkta dört dönüyor. Gedikli siyasetçiler bile birilerinin genel merkezdeki falanca kişiye ne kadar yakın olduğunu söyleyip, ardından filanca kişinin şansının yüksekliğinden dem vuruyor.

AK Parti’de saraya yakın isimleri gözler takip ederken, CHP’de ise yeni seçilen yönetimin yoğurdu nasıl yiyeceği merakla takip ediliyor. Partilerin Eskişehir örgüt ve teşkilatları, Eskişehir’in mahallesine, berberine yahut kahvesine bakmaktan çok öte bir yerde seçimleri tartışmasının yegâne nedeni bu yerelleşemeyen seçimden kaynaklandığını söylemek yanlış olmaz zannediyorum.

Kimileri göstermelik temayül yoklamaları ile Eskişehir’i bu denkleme katmak isterken kimileri ise güvenirliliği şüpheli anketlere sırt yaslıyor. Tüm bu olan bitenler göz önüne alındığında 5 yılda bir Eskişehir üstüne söz söyleme hakkı olan insanların da seçim ile ilgili herhangi bir heyecan duyması gittikçe zor bir hal alıyor.

Ufak da olsa yapılan tartışmalar ise aritmetiğe sıkıştırılarak, şehir üstüne söz söylemenin yorucu, fakat şehir aklını olgunlaştıran analizleri de derinleşmekten uzaklaşıyor.

Halkın teveccüh ettiği ile teveccüh edilenin baktığı ve odaklandığı yerler tamamen bir birinden bağımsız bir şekilde hareket ediyor. Bu da seçmen ile aday arasında diyaloğu imkansız hale getiriyor. Sesler işitilmediği gibi göz teması da kurulamıyor.

Örgüt ve teşkilatların sıkıştığı alandan Eskişehir’e kulak kabartması bir hayli zor. Atıl durumdaki parti örgüt ve teşkilatlarının karar mekanizmasında söz hakkı olması bir yana müdahil olmaları bile imkânsız denebilecek bir noktadayken, vatandaşın kendi şehri üstüne söz söylemesi ne kadar mümkün olabilir varın siz düşünün.

Üstelik garabet bununla sınırlı değil.

Ömrünü kent üzerine düşünmüş, bir şekilde kent siyasetinin puslu havasında kendini var edebilmiş pek çok kişi, bu yerelleşemeyen sistemde yeniden konum almakta bir hayli zorlanırken, yerelde hiçbir alan işgal edemeyenlerin şehri yöneteceğim iddiasıyla genel merkezlerin yolunu tutması işi daha da can sıkıcı bir noktaya getiriyor.

Şehir, birkaç sosyal medya atraksiyonunda bulunan, bir kaç şakşakçının yanı sıra genel merkezde tanıdıkları olanların iktidarına göz kırparken, olan zannediyorum bu şehir de yaşayanlara olacak.