SES ESKİŞEHİR ŞUBE YÖNETİM KURULU adına açıklamalarda bulunan Birtürk Özkavak, “1 Mart 2021 tarihinde açıklanan yeni kontrollü normalleşme kararlarının yine aceleye getirilmiş olmasından kaygı duyuyoruz. Toplumsal bağışıklığın elde edilmesi için en az %70’lik toplum nüfusunun bağışıklanması gerekir” dedi.
Özkavak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: 1 Mart 2021 tarihinde açıklanan yeni kontrollü normalleşme kararlarının yine aceleye getirilmiş olmasından kaygı duyuyoruz. Verileri soğukkanlılıkla değerlendirmeliyiz. Toplam yapılan aşı sayısı bağışıklama oranını ifade etmemektedir. 9 milyon aşıyla nüfusun %10’u bağışıklanmış değildir. İkinci doz aşıyı yapılan yurttaşlar 2 milyon kişidir ve aşının üzerinden en az 2 hafta geçtikten sonra sadece toplumun %2 kadarı bağışıklanmış olacaktır. Toplumsal bağışıklığın elde edilmesi için en az %70’lik toplum nüfusunun bağışıklanması gerekir. Aşılamanın başladığı 13 Ocak 2021 tarihinden bu yana 7 hafta geçmiştir. Yüzde yetmişlik oranın yakalanması için, aşılama hızı böyle devam ederse, aşı mücadelesi 2-4 yıl kadar daha sürecek demektir.
Tıpkı 1 Haziran normalleşme kararları gibi bu kararlar da sermayenin ihtiyaçları için düzenlenmiştir, emekçilerin ve halkın sağlığı ve canı hiçe sayılmaktadır. Finansal dalgalanmalara karşı sermayeyi koruma paketleri açıklayan hükümet, emekçilere geldiğinde işsizlik fonundan esnafı ve emekçileri destekleyerek, kira ve mali yardım yaparak 14-28 gün kapanmayı uygulamamış, sonuçta resmi rakamlarla bile 3 milyona yakın yurttaşımız hasta olmuş, 30 bine yakın yurttaşımız yaşamını kaybetmiştir. Epidemiyolojik çalışmalar bu rakamların çok daha üzerinde hasta olduğunu ve fazladan ölümlerin açıklanamadığını göstermektedir. Aynı dönemde sermaye sahiplerinin vergi borçları, sigorta prim borçları silinmiş ve büyük şirketlere hazine desteği sağlanmıştır.
Devletin kasasındaki her kuruşun 84 milyon için harcandığını belirtenler aşıların maliyetine gelince, Şehir Hastanelerine yapılan ödemelere ve sözleşmelerine gelince ‘’Ticari Sır’’ perdesinin arkasına gizlenmektedir. İhtiyaç duyulduğunda yoksul ve dar gelirli halkımızın yanında değil, sadece ve sadece sermayenin yanında yer aldınız. Bunu unutmayacağız. Sağlık çalışanlarına alkış verdiniz, hakkınızı ödeyemeyiz dediniz ve gerçekten ‘’HAKKIMIZI ÖDEMEDİNİZ’’
Yeni kontrollü normalleşme kararları içerisinde yer alan ‘’YERİNDE KARAR’’ uygulaması yerinde olmakla beraber, illerde il hıfzıssıhha kurulları ildeki tüm paydaşlarıyla, yani meslek örgütleri, sağlık çalışanlarının sendikalarıyla masaya oturup işbirliği, görüş alışverişi yapmamaktadır. Sağlık çalışanlarının sahadan gözlemleri kararlara yansımamakta, aksine sahte üretilmiş rakamlarla pandemide yönetimsizliğin-kötü yönetimin üzeri örtülmektedir.
81 ili renklere ayırarak risk bölgelerini sınıflandıranlar, Türkiye’nin boydan boya siyahlara büründüğünü, tıpkı Sağlık bakanlığının siyahlaşan tablolarına benzediğini görmezlikten geliyorlar. Ailesinden birisini kaybetmemiş, yakın çalışma arkadaşları ve ailelerinden birisi hasta olmamış tek bir coğrafi noktamız bile kalmamıştır. Vaka-hasta sayısı 10 bini aşmıştır ve her gün 60 dan fazla yurttaşımız hayatını kaybetmektedir. Bu ortamda yeni kontrollü normalleşme tıpkı 1 Haziran’da gerçekleşen ‘’Normalleşme’’ adımları gibidir. O zaman da bizleri dinlemediniz, şimdi de dinlemeyeceğinizi biliyoruz.
‘’Her iki haftada bir de normalleşme uygulaması güncellenecek, valiliklerimiz başkanlığındaki il hıfzıssıhha kurullarımız bu güncellemeye göre uygulamayı gözden geçirecek ve yeni düzenlemelere gidecektir’’ denmektedir. Yani iki haftada bir yine yerel sağlık emek meslek örgütlerinden görüş alışverişi yapılmayacaktır. Yoksullukla, işsizlikle muzdarip olan halk maskeye ayıracak parayı bulamamaktadır. Evine ekmek götürmek için çalışmak zorundadır. Dört kişilik bir ailenin aylık maske masrafı en az 100 Tl’dir. Bu gerçekleri görmeyenler yurttaşlarımızın günlük hayatlarının her anında temizlik, maske ve mesafe denilen salgın tedbirlerine uymasını beklemektedir. Kendilerini sorumlu tutmayanlar salgının faturasını da halka yıkmaktadır. Gündüz alanları, işyerlerini, toplu taşımayı, uçak seferlerini tıka basa dolduran zihniyet, gece sokağa çıkma sınırlamasıyla akla, bilime uygun olmayan kararlar vermektedir. Bu ortamı yaratanlar, her nedense sinema ve tiyatroya geldiğinde kararlar almayarak akla, bilime uygun olmayan kararlar vermektedir.
SES olarak önerimiz hızla 120-150 milyon doz aşı temini yaparak toplumda aşıyı yaygınlaştırmak, aşılamada adil ve eşit erişimi sağlayarak toplumsal bağışıklığı sağlamak ve bunu yaparken sosyal devlet ilkeleriyle yurttaşlarımıza mali yardım sağlayarak 14-28 gün bireysel hareketliliğin sağlandığı toplumsal kısıtlamaların getirildiği bir kapanma uygulamasını yapmaktır. İşsizlik fonunda para bırakmayan, onu israf ettikleri, bütçe açığını kapatmak için kullanan hükümete bu uygulama için mali kaynak önerimiz de olacaktır. Zengin ettiğiniz sayısı belli servet sahibinden mali kaynak alın. Hakkımızı alın. Ve halka dağıtın.
Yeni kontrollü normalleşme kararı erken alınmış bir karardır ve bu kontrollü adımlar için aşılama yapılması ve önlemlerin alınması zorunludur!