Türkiye Kamu-Sen Eskişehir İl Temsilcileri okullarda andımızın yeniden okunması ile ilgili alınan yargıtay kararı üzerine bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamayı Türkiye Kamu-Sen Eskişehir İl Temsilcisi Haydar Urfalı yaptı. Urfalı geçtiğimiz günlerde konuyla ilgi basın açıklaması gerçekleştiren Eğitim Bir-Sen’i sert sözlerle eleştirdi.
Çocuklarımızı milli bilinci yüksek yetiştirmeliyiz
Alınan bu kararla bazı marjinal çevrelerin Öğrenci Andı’nı ırkçı olarak itham eden söylemlerinin çöp olduğunu vurgulayan Urfalı, “Vatanına sevdalı, milletini önceleyen, milli birlik ve beraberliği, huzuru her şeyden önde tutan insanların kendi ülkesine zarar verecek faaliyetler içinde yer alması mümkün değildir. Bu nedenle çocuklarımızı küçük yaşlardan itibaren milli bilinci yüksek insanlar olarak yetiştirmeliyiz. Öğrenci Andı da bu amaca hizmet eden en önemli unsurlardan birisidir.“ diyerek, Türk Eğitim-Sen olarak Öğrenci Andı’nın okullarda okutulması için Milli Eğitim Bakanlığı’na da dün itibarıyla yazılı başvuruda bulduklarını ifade etti.
Bu sözlerinin neresini beğenmemektedirler
Urfalı mahkemenin kararını tanımayarak bu konudaki sorumluluğu siyasi iradeye bırakan Eğitim Bir-Sen’i kastederek şunları söyledi: “Bu sendika görünümlü yapı “Türküm, doğruyum, çalışkanım, varlığım Türk varlığına armağan olsun, ne mutlu Türküm diyene” sözlerinin neresini beğenmemektedir? Türk olmaktan mı doğru olmaktan mı çalışkan olmaktan mı rahatsızlık duymaktadırlar yoksa varlıklarını devlet millet vatan yolunda feda etmekten mi korkmaktadırlar? Kurtuluş ve kuruluş mücadelemizin önderi ve Cumhuriyetimizin banisi Atatürk’e milletinin gösterdiği ve her geçen gün artan bağlılık ve sevgisinden mi çekinmektedirler? Varlığını Büyük Türk milletine armağan etmekten imtina edenlerin, bu milletin bir ferdi olmaktan gurur duymayı ayrımcılık sayanların yerliliği de, milliliği de tartışmaya açıktır. Bu yapı, evlatlarımızın vatan, millet, devlet sevgisi ve bağlılığıyla şuurlanmasını gizli emellerini gerçekleştirme arzusunun önünde bir engel olarak mı görmektedir? Türk milleti bunları ibretle izliyor; Danıştay’ın bu kararından, etnik özürlü ucubelerin yanı sıra mukaddes değerlerimizi kamuflaj olarak kullanan zihni ve niyeti bozuk olanlar da rahatsız oldular. Hatta bu güruh, etnik bölücü ve ayrılıkçı PKK’dan bile daha fazla gürültü koparmakta. Varlığını Türk milletine armağan etmekten imtina edenlerin, bu milletin bir ferdi olmaktan gurur duymayı ayrımcılık sayanların yerliliği de, milliliği de tartışmaya açıktır.”
Yargı ne karar verdiyse, idare ona uymalıdır
Urfalı yargıtayın kararına saygı duymamanın Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu gerçeğini hiçe saymak olduğunu dile getirerek, “Yüksek yargının aldığı karara ilişkin bunun hukuki olmadığı veya yerindelik denetimi yaptığına ilişkin eleştirileri doğru bulmuyoruz. Çünkü karaları beğenen de beğenmeyen de olacaktır ancak her yargı kararı tartışılacak olursa bunun sonun gelmeyeceği açıktır. Hukuk devletinde yargı ne karar verdiyse o karar çerçevesinde idarenin de uygulama yapması gerekir. Öğrenci Andı kararını beğenmeyerek eleştirenler unutmamalıdır ki; idarenin takdir hakkı serbestçe kullanılabilecek bir keyfiyeti ifade etmeyip kamu yararı ve hizmetin gereklerine uygun kullanılmalıdır.” dedi.
Bizim ilkemiz, önce ülkemiz
Öğrenci Andı üzerinden tartışma yaratmasına müsaade edilmemesi gerektiğini belirten Urfalı şöyle devam etti: “Bizler, andımızın okunmasına karşı çıkan güruh gibi; ne açılım adına bölücü ihanete sempati kazandırmanın akili olduk. Ne de sendikal ve bürokratik menfaatler uğruna FETÖ ile hemhal olduk. Daha küçücük iken ettiğimiz anda, verdiğimiz söze hep sadık kaldık. “bizim ilkemiz, önce ülkemiz” diyerek çıktığımız yolda siyasi saik ve talimatlar doğrultusunda değil, uğruna canımızı dahi feda edeceğimiz, inandığımız değerler gereğince devletimizin ve milletimizin yanında saf tuttuk. İlkokul birinci sınıfta büyük bir heyecan, istek ve şevkle boğazımız yırtılırcasına haykırdığımız “Türküm, doğruyum,çalışkanım” sözleriyle başladığımız "nöbeti" son nefesimize kadar sürdürmeye kararlıyız.