Eğitim İş Şube Başkanı Hüseyin Yurtman yaptığı basın açıklamasında yapılan son zamları eleştirerek, “artık yeter” dedi.
AKP eliyle demokrasi, toplumsal özgürlükler, adalet kavramlarından giderek uzaklaştırılan Türkiye, ekonomik olarak da ciddi bir darboğaza sokulduğunu belirten Yurtman, “İktidar ve yandaşlarının çizdiği toz pembe tablonun aksine kriz giderek derinleşmekte, yanlış ekonomi ve özelleştirme politikaları, tepeden inme faiz oynamaları gibi birçok parametre nedeniyle, emekçi halk nefes alamayacak hale getirilmiştir” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı berat Albayrak’ın açıklamaları da eleştiriler getiren Yurtman şöyle konuştu: Cumhurbaşkanı'nın damadı olmasının dışında henüz bir vasfını göremediğimiz Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın dün açıkladığı "yeni ekonomi paketi" ve sonrasındaki gelişmeler, bardağı taşıran son damla olmuştur. Albayrak'ın "2020, 2019'dan iyi olacak. 2022, 2021'den çok daha iyi olacak" şeklindeki gayriciddi açıklamalarının hemen sonrasında, zaten daha 1Temmuz'da fiyatı yüzde 15 artan elektriğe yüzde 14.9 daha zam yapılmıştır. Böylece Albayrak'ın "Ekonomideki her iyi gelişmeyi vatandaşa yansıtıyoruz" sözü de bir anlama kavuşmuştur. Bu zamla birlikte son 2 senede elektrik gibi olmazsa olmaz bir tüketim kalemindeki fiyat artışı yüzde 60'ı bulmuştur. Elektriğin haricinde, son 1 yılda doğalgaza yüzde 52, Türkiye'de zaten tüm dünya ülkelerinden daha pahalıya satılan akaryakıta yüzde 30, çaya yüzde 33, beyaz ete yüzde 40, süte yüzde 30 ve ana gıda maddelerinin neredeyse tümüne yüzde 50 zam geldiği bir ülkede, yetkililer hala utanmadan enflasyonun yüzde 14 olduğunu söylemektedir. Ülkede her iki kişiden biri banka borçlarına batmış olarak yaşıyor. 16-24 yaş arası gençlerde işsizlik oranı 4'te 1'e çıktı. Bu ülke artık gençlerine güzel bir gelecek müjdesi veremeyecek hale geldi.
Buna karşılık işsizlere merhem olması gereken İşsizlik Fonu, AKP’ye yakın iş adamlarına peşkeş çekildi. Emekçinin krizden, hayat pahalılığından kamburlaşmış sırtına, bir de patronların sefa faturaları yüklendi.
AKP'nin yanlış para politikaları nedeniyle yıllardır refah yüzü görmeyen aileler, bari çocukları rahat etsin diye daha da perişan oldu. Devlet okullarına bütçe ayrılmazken, özel okullara verilen teşvik de, özel okul sayısı da, özel okulların ailelerden istediği para da arttı.
Bin bir odalı Saray'ın lükslerinden, ejder meyveli smoothielerden, patronlara tanınan maddi aflardan hiçbir kısıntı olmazken, bu ülkedeki insanların şanslı azınlığa dahil olmayan ezici çoğunluğu, gelecek planları yapmak bir yana dursun daha ayın ortasında ay sonunu düşünür hale geldi. Herkes farkına vardı ki bu son elektrik zammından sonra, ampulü söndürmenin zamanı gelmiştir.