banner536

NURAY AKÇASOY: KENTLERİ BİRLİKTE TÜKETİYORUZ O ZAMAN BİRLİKTE ÜRETMELİYİZ

Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy Soner Uçak'ın sorularını yanıtladı.

NURAY AKÇASOY: KENTLERİ BİRLİKTE TÜKETİYORUZ  O ZAMAN BİRLİKTE ÜRETMELİYİZ
21 Aralık 2019 Cumartesi 11:34

Kent konseyleri ne iş yapar ile başlayalım. Ana felsefesi nedir?

Kent Konseylerinin yasal bir tarifi var. Şehrin hak ve hukukunu korumak o yasal tarifin bir parçası. Ama asıl olarak baktığımız zaman şehirlerimiz büyüyor. Ve biz erkek, kadın, çocuk hepimiz şehirlerimizi tüketiyoruz. Bu nedenle birlikte üreterek, şehrimize katkı sunmak zorundayız. Vatandaşların kentlerine dahil söz söylemesini temel felsefimiz. Kentimizin ve kentimiz içinde yaşayanların hak ve hukuğunu korumak. Çevresinden, yaşam biçimlerine, kültürel zenginliklerine…

Şehrin ağacından, parklarından, çevresinden, şehrin yaşayanlarından bir şeyler üretmeye çalışıyoruz. İyi şeylerini korumak, tarihini korumak, dokusunu korumak, yeni yapılacak olan işlere ilişkin ise vatandaşın aklını o sürece dahil etmek gibi şehrin kaderini doğrudan ilgilendiren bir kurumuz işin özünde. Yerel yönetim ve kamu kurumları ile iş birliği yaparak fikirlerimizi iletiyoruz.

Yerel yönetimler ve kamu yönetimleri ile diyaloglarınız nasıl. Söz söylüyorsunuz da dinletebiliyor musunuz?

Sözü söylemenin bile çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Ancak kent ile ilgili bir şeyler söylerken altını doldurmanız şart. Bir söz söylediğinde o sözün karşıda olumlu bir etki yapması adına elimizden geldiğince sürdürülebilir bir iletişim şeklini kullanmaya çalışıyoruz. Söylediğimiz sözleri vatandaşa dokunarak elde

edilen geri bildirimler üzerinden çalışarak oluşturuyoruz.

Kent olarak Eskişehir diğer şehirlerle karşılaştığında nasıl bir görüntü sergiliyor?

Çok şehir gezdim. Kent konseyleri birlik başkanlığı yaptım. Bir sürü kenti gezme fırsatım oldu. Kentler çok hızlı bir şekilde değişiyor. En tehlikeli değişim ise maalesef betonlaşma. Kentler büyüyecek, gelişecek. Ama betonlaşarak büyüyen kentler dokusunu ve rengini kaybediyor. Kent büyürken, siz kentin ana dokusuna, tarihi mirasına, yaşama biçimlerine ciddi zararlar verirseniz, bu durum çok da kentlinin faydasına olmaz. Dolayısıyla kent büyürken öncelikle neye ihtiyacı olduğunu görmek ve bilmek bunun üzerine planlama yapmak gerekiyor. Mesela kentin ortasına batçık yaparsanız iki karşı mahalleyi bir birini göremeyen bir hale getirirsiniz. Kentsel dönüşümlerin sosyal dokuyu bozmaması gerekiyor. Mahalle iletişimi koparırsanız kentlere ciddi darbeler vurursunuz.

 Kentin 50 yılını düşünmezseniz ortak aklı çalıştırmazsanız, elinizde sadece “Keşke yapmasaydıklar” kalır. Ama artık geri dönülemez bir yerdesinizdir. Kent bir bütün halinde düşünülmeli. Yani her açıdan ele alınması gerekiyor. Kentleri kimliksizleştirir, kültürsüzleştirirseniz insanlarını da aynı kadere mahkum etmiş olursunuz. Gittiğimiz yerlerde bana Eskişehir’i övüyorlar. Bende onlara “sizde şehrinizi aynı şekilde yapabilirsiniz” diyorum. “Sadece şehrinize bakmanız gerekiyor. Şehriniz size neden rahatsız olduğunu nelerden zarar gördüğünü zaten söyleyecektir” diyorum. İnsanların yaşadığı şehir ile barışık olup olmadığını yüz ifadeleri ile gösteriyor. Şehrin ne anlattığını neler söylediğini anlamak için o kentin insanlarının yüzlerine bakmak bazen yeterli oluyor.

Bu noktada Eskişehir’in en büyük şansı ne sizce?

Eskişehir’in en büyük şansı eğitim seviyemiz gayet iyi durumda. Bu nedenle Eskişehir’e bir şeyler veremeyen, Eskişehir’e katkı sunamayan herhangi bir kurum ya da kuruluşun vatandaşın eleştirilerine muhatap olmaması mümkün değil. Uyarılarını yerinde ve zamanında yapan vatandaşlarımız var.

Eskişehirli ile Eskişehir’in kurduğu bağ nasıl?

Öncelikle Eskişehir ile bu kentte yaşayanlar arasında inanılmaz bir diyalog söz konusu. Eskişehirli Eskişehir’den çok şey öğreniyor. Bu kente gelip yerleşenler bu öğretilerin neticesinde şehre katkı sağlıyor.

Bu noktada son dönemlerde bürokratların Eskişehir ruhunu anlayamadığı yönünde eleştiriler var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Çok fazla değişen bürokratlarımız var. Buraya gelen bürokrat en az 3-4 yıl bu şehirde kalmalı

ve bu şehrin ruhunu dokusunu anlayacak zamanı olmalı. Bazen de bu şehri anlamak için çaba sarf etmeyen bürokratlarımız olmuyor değil. Ancak, hem Eskişehir, hem de Eskişehirliler zaman içerisinde bu bürokratları bu kenti anlamaya zorlayacaktır. Bürokratlarımızın da Eskişehir’i anlamayı dert etmesi halinde işler kentimiz açısından çok daha iyi olacaktır.

Eskişehir’de size gelen vatandaşlar en çok neden dert yanıyor?

Son zamanlarda maalesef üzülerek söylemeliyim ki, bize benim oğluma veya kızıma iş bulun diyen çok insan geliyor. Onlara Kent konseylerinin böyle bir olanağının olmadığını anlatıyorum. Ancak onlara hak da veriyorum. Çocuk tüm görevlerini yerine getirmiş. Üniversiteyi bitirmiş, yüksek lisans yapmış buna rağmen işsiz kalıyor. Veliler tüm sorumluluklarını yerine getiriyor. Evlatlarını tüm zorluklara rağmen okutuyor ancak günün sonunda işsizlik ile karşı karşıya geliyor. Bu durumun hem kentimiz, hem ülkemiz için acil olarak çözülmesi gerekiyor. Devletin bir an önce bu sorunla samimi bir yüzleşmeye ihtiyacı var. Öte yandan kentimizde yaşayan çok sayıda vatandaşımız kente dair sorunları bize ilettiği gibi bazen çok güzel projelerle de bizle temas kuruyorlar. Bazı projeleri hayata geçiriyoruz. Bu noktada kent konseyi sadece kendi içinde dönüp dolaşan bir yapı değil. Tüm Eskişehirlilerin aklını aynı havuzda toparlamaya çalışıyoruz.

Eskişehir’in kent olarak en önemli sorunu ne sizce? Gelecek yıllarda hangi sorun daha çok bizi etkileyecek?

Çevre yolu bizim için ciddi anlamda bir sorun. Çok fazla kentin içinde kaldı. Artık bir çevre yolu olma özelliğini yitirdi. Bu konuda geç kaldığımızı düşünmekle birlikte şimdiden en azından gelecekte daha fazla sorun yaşamadan çevre yolu ile ilgili samimi adımlar atılması gerekiyor.  Bir diğer nokta ise hava yolu. Bizim bir hava yolumuz var o zaman o yolu bir şekilde kullanıma açmamız lazım. Turizmimizle övünüyorsak. Bu özelliğimizi daha fazla yukarı taşımak, turizm gelirini kentimiz için arttırmak adına ulaşımı daha kolay kılmalıyız. Odunpazarımızın muazzam gelişimi gösteremedikten sonra, onu turizmin hizmetine nasıl sokacağız. Yani ilk etapta ulaşım ile ilgili sorunlara ivedilikle eğilmeliyiz.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.