Altın-gümüş madeni çıkartılmak istenen Murat Dağı’nda bugün bilirkişi heyeti keşif yaptı
Keşif öncesi çevre örgütleri ve yaşam savunucuları bir araya gelerek basın toplantısı düzenlediler. Toplantıya CHP Milletvekilleri Gülizar Biçer Karaca, Sevda Erdan Kılıç, Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Hüseyin Yıldız, Burak Erbay, Suat Özcan, Nurhayat Altaca, Sibel Özdemir, Jale Nur Süllü, Özkan Yalım, Ali Fazıl Kasap, Utku Çakırözer, İYİ Parti Ankara Milletvekili Şenol Sunat ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu üyesi İlknur Başer katıldı. Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, Murat Dağı Yok Olmasın Platformu, Avgan-Banaz Çayı Yaşatma Derneği, ÇEDAY, Eskişehir Çevre Derneği, STK’lar, siyasi parti temsilcileri, Birleşik Haziran Hareketi temsilcileri ve yöre halkı da Murat Dağı’nda hazır bulundu.
“BİZİM MÜCADELEMİZ İNSAN SAĞLIĞI İÇİN”
Keşiften önce Kütahya Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Ali İhsan Bakır, yaşam savunucularıyla beraber, Kütahya, Uşak, Eskişehir ve İzmir Baroları adına ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Bugün tepki göstermeleri gereken gün olduğunu vurgulayan Bakır, “Murat Dağı için vermiş olduğumuz mücadelenin kritik günü. Kütahya Barosu, Eskişehir Barosu, Uşak Barosu ve İzmir Barosu. Biz resmi kurumlar olarak bu davaya sahip çıktık. Ancak bu davanın asıl sahipleri sizlersiniz. Siz bu davaya sahip çıktıkça çok büyük tepki göstermemiz gerekiyor. Köy muhtarı köyün bekçisidir. Köy kanununa göre köyün haklarını savunur. Bizim bugünkü mücadelemiz hava, toprak, su ve insanın sağlığıdır. Milletvekilleri yanımızda onlar bu işin yükünü çekecekler” dedi.
“DEVLETİMİZ HALKIN YANINDA DEĞİL”
Asıl mücadelenin bundan sonra başladığını belirten Bakır, “Burada henüz tesisler kurulmadı, ağaç kıyımı yapılmadı. Sizler mücadelenizi devam ettirirseniz yürütmenin durdurma kararı çıkacaktır. Siyanür havuzları Karaağaç köyüne 750 metre, eleme-kırma tesisleri ise 350 metre uzaklıkta. Murat Dağı gördüğünüz gibi bir tabiat harikası. Maden şirketleri devlet şirketlerinden 800 milyon TL civarında teşvik primi aldı. Kurulan havuzlarla Murat Dağı yok olacak. Gelinin noktada biz gerekli itirazlarımızı yaptık. Maalesef bir belediye bu süreçte açıklama yaparak altın-çözelti havuzlarının hiçbir zararı yoktur dedi. Deprem bölgesinde altın-çözelti havuzlarının çökeceği çok kuvvetle ihtimal. Mücadele çevre örgütleriyle beraber olacak. Murat Dağı Gediz, Büyük Menderes ve Sakarya Havzası’nı besliyor. Bu çalışmalardan sonra bu kaynakların tamamen kuruması demek. Devlet halkın yanında olmalıdır. Ancak son günlerde verilen teşviklerle devletimizin halkın yanında olmadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“HAYATIMIZI SAVUNMAK İÇİN BİRARAYA GELDİK”
"Maden demek on binlerce ağacın kesilmesi demek" diyen Gediz Nehri Havzası Fırdan Çevre Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Süleyman Özdemir, “Murat Dağı’nda maden açılması demek, önce suyun bitmesi ve sonrada yaşamın yok olması demek. Bununla da kalmayacak, dağı yok edip altını alıp gittikten sonra burada kalacak milyonlarca ton arsenikli, civalı çöp olmuş toprak, soframızdaki ekmeğe, domatese ve dalındaki meyveye kadar her şeye zehrini bırakacak. Biz çocuklarımızın 15’inde, 20’sinde kanserden ölmesini değil, vadesi gelene kadar yaşamasını istiyoruz. Aslolan yaşamak ve yaşatmaktır. Biz sonuna kadar dağımıza sahip çıkacağız” dedi.
Yapılan açıklamanın ardından gelen bilirkişi heyeti avukatlarla beraber Murat Dağı’nda keşifte bulundu.