İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Eskişehir Yönetim Kurulu Başkanı Musa Karadaş, Doğu Guta'daki katliamlara ilişkin, sivillerin tahliyesine yol açan siyasi bir anlaşmanın sağlanmaması halinde bu durum modern Suriye tarihine kara bir leke olarak geçeceğini bildirdi.
Karadaş, yaptığı yazılı açıklamada, insani krizin zaten derin olduğu Doğu Guta'nın, son haftalarda yoğunlaşan saldırılarla kısa süre içinde yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği bir toplu mezara dönüştüğünü kaydetti.
Son 3 ayda 700'den fazla kişinin hayatını kaybettiği, binlerce insanın yaralandığı bölgede insani krizin hat safhaya ulaştığını aktaran Karadaş, "Kuşatma altındaki insanlar videolarla dünya kamuoyuna seslerini duyurmaya çalışıyor. Rejiminin ablukada tuttuğu bölgede son 3 günde ölen sivillerin sayısı 250'yi geçti. Doğu Guta'daki son 3 aylık saldırılarda ise 185'i çocuk, 109'u kadın olmak üzere toplamda 700'ün üzerinde sivil hayatını kaybetti." ifadesini kullandı.
Karadaş, Guta bölgesinin başkent Şam'a akın olması nedeniyle stratejik konumda ve öteden beri şiddetli çatışmaların yaşandığı bir bölge olduğunu belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"İnsani krizin had safhada olduğu bölgeye büyük uğraşlar sayesinde çok kısıtlı sayıda insani yardımlar götürülebiliyor. Diğer yandan bazı bölgelerde gıda ve ilaç gibi insani yardımları yalnız belli bir kesime ulaştıran yabancı STK'ların yardımları 'savaş zenginleri' tarafından ele geçirilerek fahiş fiyatlarla piyasaya sürülüyor. Binlerce yaralının bulunduğu bölgede 2013 yılından itibaren kuşatmadan dolayı tıbbi yetersizliğinden dolayı 300'den fazla kişinin ölüm döşeğinde olduğu aktarılmaktadır. Çocuk ve bebeklerin gıda yetersizliğinden, yaralıların da tıbbi malzemelerin yetersizliğinden dolayı öldüğü yada ölmek üzere olduğu kaydediliyor."
Doğu Guta'da yaşanan katliamların büyümesi halinde bunun Halep'ten daha trajik bir sonuca sebep olabileceğini aktaran Karadaş, "Sivillerin tahliyesine yol açan siyasi bir anlaşmanın sağlanmaması halinde bu durum modern Suriye tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Sivillerin sistematik olarak hedef alınması ve öldürülmesini önlemek için başta Türkiye olmak üzere uluslararası camia harekete geçirilmesi ve duyarlılığını arttırılması insani bir vazife olarak görülmelidir." yorumunu yaptı.
Karadaş, bölgede yaşanan katliamların durdurulması için Türkiye ve dünya kamuoyunu harekete geçmeye davet etti.