SONER UÇAK YAZDI
Cari seçim hesaplarının genel muhabbet konusudur; “bizi kim ya da kimler yönetecek?”
Bizi kim yönetecek?
Bir partinin mensupları
Hata yapma olasılıkları ile sevap yapma ihtimalleri olanlar
En nihayetinde insan
Ancak soru “bizi ne yönetecek” diye sorulduğunda farklılıkları daha net bir şekilde görebiliriz.
Kişisel hatalar ve sevaplardan çok daha öte bir yerde kozlar paylaşılabilir.
Bir anlayış üzerinden yapılacak olan tartışmalar, bizlere karar verirken daha iyi bir kılavuz olacağını düşünüyorum.
17 yıldır ülke yönetimi elinde bulunduran ülkenin gelmiş geçmiş en güçlü iktidarı olan AK Parti’nin politik hata ya da sevaplarını bir kenara koyacak olursak, güç ile pekâlâ her şeyi yapabileceğini öğrendiğini çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz zannediyorum.
Bu öğreti, AK Parti’yi şu özelliği kazandırdı maalesef, vatandaşı ikna etmek yerine, ikna olmaya zorlamak.
Yani; kimi zaman hamaset ile kimi zaman ise popülist politikalar ile ve en çok da medya gücünü kullanarak, vatandaşı ikna olmaya zorluyor.
Ya da, karşıdaki ölümü göstererek, yanındaki sıtmaya sığınmayı, başarılı bir şekilde vatandaşa telkin ediyor.
İş yerel seçimlere gelince de farklı değil.
Örneğin; genel iktidarın çözmek zorunda olduğu bir sorunun yerelde çözülebileceği vaadini sunan ve 10 bin gibi afakî sayıda işsizse iş kazandırma sözü veren Sakallı’nın bu söylemi mevcut şartlara bakıldığı zaman halkı ikna etmenin çok ötesinde, halkı ikna olmaya zorlamaktan başka bir şey ifade etmiyor ne yazık ki.
Çünkü insanlar işiz kalırsa, iş ile ikna edilebilir gibi basit bir formül var elde.
Sakallı’nın bu sözlerinde samimi olması için başını kaldırıp, merkezi iktidarın ekonomi politikalarını eleştirmesi gerekmez mi örneğin.
Veya Reysaş işçilerini omzuna almasa dahi, bir omuz vermesi gerekmez mi?
AK Parti’nin Odunpazarı adayına gelir isek, mesela kilit taşı döşeyerek mahalliye şirinlik yaparken, can pazarına dönen Alpu Yolu’nun kıyısından bile dolaşmaması garip değil mi?
Kilitli taşı döşediğin yollar yolda, Alpu Yolu bal kabağı mı?
“Ne alaka” diyebilirsiniz, ama karşınızdaki iktidar partisinin adayı olunca ister istemez bekliyor insan.
Ve iktidar partisinin Alpu’da yapılacak termik santral için en büyük vaadi ne?
Çevredekilere iş sağlayacak.
Sağlık ve tarım arazisine karşılık – iş
İşin aslında çok da vicdani bir pazarlık değil.
Ama razı gelinir mi?
Yeterince işsiz kalırsa vatandaş neden olmasın.
AK Parti bu seçimlerde vatandaşa hep “ret edemeyeceği tekliflerle” gelecek.
Vatandaş ikna olur mu?
Bekleyip göreceğiz.
Hülasa; bizi ikna olmaya zorlayabilecek iktidar partisi adayları ile yıllardır bizi ikna etmek zorunda olan adayların yarıştığı bir seçimin arifesindeyiz.
Bakalım kim ikna edecek….