Tutmuş hastasının elinden kaldırıyor yukarı. Görenler hasta kazandı zannedebilir. Bana kalırsa Ovalı kazanıyor.
Kaç zafer bir yaşam kazandırır…Her zaferi bir yaşam armağan ediyor Cengiz Ovalı’nın.
İlk ne zaman duydum adını bilmiyorum. Ancak meme altından açılan ufak bir delikten girerek yaptığı bypass ile dikkatimi çekti zannediyorum.
Korku filmi gibi gelen bypass küçücük bir müdahaleye dönüşmüştü elinde.
Bir kaç tanıyanından “değişik bir hocadır, sürekli araştırır” dendiğini de duymuşluğum var…
Sesini de duymadım üstelik. Muhtemelen güven veren bir sestir.
Son haberinde okudum; bir kalbe 4 müdahale gerçekleştirmiş. Güven vermese o ses, kalbin dört tarafını kimse açmaz zannediyorum.
Doktor denebilir, tıptan falan anlayanlar; kalp ve damar cerrahı diye kallavi bir unvanla da anabilir.
Kendisi ile ilgili yorumlara bakıyorum. Annesini emanet edenler, babasını emanet edenler, bizzat kendisini Cengiz Hocaya emanet edenler "harika hekim, unutulmaz hoca" diyerek anıyorlar.
Nedense ben kalp tamircisi demek istiyorum. Çukur çakır yollarında ilerlerken hayatın yıpratıyoruz en nihayetinde.
-Usta kalbimiz tekledi bir bakıver.
Giyiyor önlüğünü, benim gözüm de tulumunu başlıyor tamir etmeye.
Şimdiye kadar kaç hastaya müdahale etti, kaç kalbi tamir etti bilmiyorum. Bildiğim şu; ara sıra manşetleri süslemeden duyduğumuz birkaç haberi ile kalbimize iyi geliyor Cengiz Hoca…