Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki görevine 2019 yılının Eylül ayında son verilen Dr. Barış Işık, Eskişehir 2. İdare Mahkemesi’ne açtığı davayı kazanarak görevine iade edildi. Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, “Eğitim Sen olarak başından beri hep vurguladık:Bütün arkadaşlarımız işine, üniversitesine iade edilecek. Demokratik üniversite mücadelemiz, yarınların aydınlık Türkiyesi için devam edecek” dedi.
Öğretim Görevlisi Barış Işık’ın göreve iadesini değerlendiren Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, “Adeta bir cadı avına dönen bu süreçte yanımızda olan herkes hukukun tecelli edeceğini biliyordu. Böyle bir suçlama nasıl olabilir? “Masonik-Fetöcü-Marksist Cephe” diye bir örgüt, tapınakçı mason locaların fonladığı bir vakıf…” diye konuştu. Alkan tarihin bu soruşturmanın muhakkikliğini yapan hukukçuları da mahkum ettiğini belirterek şöyle konuştu: Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Mesut Aygün’ün yürüttüğü söz konusu idari soruşturmada yer alan iddia ve ifadeler kamuoyunda geniş yer bulmuştu. Aygün, Işık’ın ifadesinin alınması sırasında, “ifadesinin alındığı odanın kapısında bekleyecek, yakın koruma becerisi ve tecrübesi olan, teçhizatlı 1 özel güvenlik personelinin görevlendirilmesi, mekanın yaklaşık 200 metre yakınında 30 kişilik acil müdahale timi görevlendirilmesi ve kolluk kuvvetleriyle koordine edilmesini” talep etmişti. Hazırladığı raporda ise fakültede Masonik-Fetöcü-Marksist Cephe diye bir terör yapılanması olduğunu iddia etmişti. Söz konusu örgütün şemasına da yer veren Aygün, bu yapılanmanın eş başkanlıklarının, eski dekan ve bir kısmı halen fakültede görev yapan öğretim üyeleri tarafından yürütüldüğünü, Işık’ın ise bu yapılanmanın manevra yapmak için kullandığı kişi olduğunu iddia etmişti.
Ayrıca raporlarda, Adalet Bakanlığı ile ortak projeler yürüten Raul-Wollenberg Vakfı da tapınakçı mason localarının ve Soros’un sürekli fonladığı yapı olarak tanımlanmıştı.
Sendikal faaliyetler yüz kızartıcıymış! Ortaçağ dan kalma argümanları kullanan muhakik hangi yüzyılda yaşadığının farkında değil galiba.
Sendika yöneticisi olarak katıldığı faaliyetlere de yer verilen raporda Işık’ın “politika üretme konusunda, Eskişehir ili özelinde herhangi bir siyasetçinin veya basın mensubunun sahip olmadığı bir kudrete erişmiş, adeta kilit bir siyasi figür” olduğu belirtilmiş, Işık’ın tüm sendikal faaliyetlerinin yüz kızartıcı olduğu iddia edilmişti.
Bütün gerçek dışı iddiaları hukuk düşürdü. İdare Mahkemesi işlemi iptal etti, Işık görevine döndü.
Eğitim Sen olarak başından beri hep vurguladık:Bütün arkadaşlarımız işine, üniversitesine iade edilecek. Demokratik üniversite mücadelemiz, yarınların aydınlık Türkiyesi için devam edecek.