Soner Uçak yazdı...
Ülkemizin ve dahi dünyanın coronavirüs’e karşı geliştirdiği veya geliştirebildiği en etkili çözüm şimdilik “evde kal” dan ibaret.
“Evde kalmak” işin aslında çok da sıra dışı bir uygulama değil.
Hatta böylesi süreçlerde insanların doğal olarak verecekleri bir refleks.
Ancak evde kalamamak, herşeye rağmen evde duramamak, ciddi bir virüsüsün sokakta dolaştığını bilmemize rağmen eve sığınamamanın, sığamamanın da ciddi nedenleri var.
Kimi dışarıya çıkma isteğini cehalete vuruyor olsa da, bence evde kalmanın maliyeti, evde kalmanın çok da bireysel bir tercih, ya da eğitim durumu ile ilgili bir durum olduğunu göstermiyor.
Elbette keyfe keder şöyle çıkıp da bir hava alayım diyenleri saymıyorum.
Coronavirüs öncesinde tüik verilerine göre işsizlik oranı 13.8 idi. 4 milyon 566 bin kişiye tekabül ediyor.
15-24 yaş arasında işsizlik oranı yüzde 26.1 yine 15 -64 yaş aralığında işsizlik oranı ise yüzde 14.1 olarak kayıtlara geçmiş.
Bu insanlar bir şekilde evde kalmanın en basit çıktılarından olan, kira, elektirik, doğalgaz faturalarını ödemek zorunda.
Aksi halde, kalacak bir evleri de bulunmayacak. Günü birlik işlerde ve büyük ihtimal kayıt dışı bir şekilde yaşamlarını devam ettirmek durumundalar.
Aynı şekilde henüz tatil edilmemiş iş yerlerinde çalışanlar içinde “ev de kal” çağrısı çok fazla bir anlam ifade etmeyecektir. 30 gün evde kalmanın bedeli, bir sonraki ay için kira ve faturaları ödeyememek ve ev erzağını alamayacak hale gelmek anlamını taşıyor.
Bu yüzden çok rahat bir şekilde söyleyebilirim ki; hükümetin “evde kal” çağrısı, bazı insanlar için benim hükümete “her vatandaşını ev sahibi yap” çağrısı kadar geçerli.
Ancak hükümetin çağrısının hedefe ulaşması için benim çağrımın hayata geçmesi şart. Hem de en asgari düzeyde olması gereken bir mevzu.
“Evde kalmak” korona virüs tehdidi geçinceye kadar çoluk çocukla haşir neşir olmak, kitap okumak, sevdiğin filmleri bir kez daha izlemek, koşturmacadan arayamadığın eşle dostla telefonda uzun uzadıya konuşmak.
Hiç de kötü bir önlem değil haddizatında evde kalmak.
Keşke bu kadar havada kalmasaydı.