Eskişehir'den Migros çalışanlarına destek

Basın açıklamasında konuşan Nakliyat-İş Eskişehir Şube Başkanı Ali Özçelik, toplanma nedenlerinin onlarca fabrikada çalışan işçilerin seslerini duyurmak olduğunu söyleyerek “İnsanca çalışma koşulları ve insanca yaşayabilecek bir ücret için seslerini duyurmaya çalışan işçiler kontak kapatarak, iş durdurarak ve sosyal medya üzerinden seslerini duyurmaya çalışıyorlar” dedi.

Talepler açık: Zamlar geri alınsın, ücretler arttırılsın

Özçelik, işçilerin yanı sıra memurlardan öğretmenlere, sağlık çalışanlarından esnafa varasıya kadar büyük bir kitlenin zorluklar yaşadığını öne sürerek “EYT mağdurlarından, öğrencilerden, atanamayanlara ve barınamayanlara kadar neredeyse tüm halkımız zamlar ve yüksek enflasyon karşısında artık en son noktaya kadar gelmiş durumdadır. Ülkemizin birçok yerinde halkımız, demokratik şekilde bireysel ya da toplu olarak haklı tepkisini dile getirmektedir. Talepler çok açık; ‘Zamlar geri alınsın, ücretler arttırılsın. Geçinemiyoruz’ demekteler” ifadelerini kullandı.

Trendyol eylemi tüm işçilere yol gösterdi

Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Başta kurye-lojistik sektörü olmak üzere; tekstil işçileri, depo çalışanları, market çalışanları, metal işçileri ve daha birçok iş kolunda onlarca fabrika ve işyerinden binlerce işçi sesini duyurmaya çalışıyor. Şu ana kadar büyük çoğunluğu başarıya ulaşmış durumda. Trendyol Express moto kurye çalışanlarının sendikamız Nakliyat-İş öncülüğünde ücret zammı için başlattıkları kontak kapatma eylemi ve istedikleri zammı almaları tüm işçilere yol göstermiş ve bir domino etkisi yaratmıştır.”

İşveren işçileri aldatmaya kalktı

“Yemeksepeti işçileri 15 gündür kontak kapatarak, direnerek haklı bir mücadele vermekteler. Eski asgari ücretten yaklaşık bin lira fazla ücrete çalışan bu işçiler, işverenin ‘iyi zam yapacağım’ vaatleriyle çalışmış, zamların açıklanmasını sabırla beklemişlerdir. Ancak işveren ‘yüzde 30 zam yaptım’ diyerek zaten yasal olarak vermesi gereken yeni asgari ücreti ‘zam yaptım’ diye vererek işçileri aldatmaya kalkmıştır. Aynı işverenin sendikamızda örgütlenmeye çalışan işçilerin ve sendikamıza üye olan 2100 işçinin iş kolunu değiştirerek evrakta sahtecilik yaptığı ve sendikal örgütlenmeyi engellediği müfettiş raporu ile ispatlanmıştır.”

Çöpteki sebzeleri eve götürdüğü için işten atıldı

“Yine Migros Depo çalışanları… İnsanca çalışma koşulları ve insanca yaşayabilecek bir ücret için iş bırakmışlar; ancak işverenin gaddarca ve pervasızca tutumu ile karşılaşmış ve 257 işçi bir gecede işten atılmıştır. Talepleri son derece insanidir; primlerinin yasal güvenceye alınmasını istiyorlar. Günlük saat ücretlerine bir ekmek parası kadar zam istiyorlar. Ve elbette haksız şekilde işten atılan arkadaşlarının işe iadesini istiyorlar. Migros işvereninin insafsızca işten attığı işçinin mektubunu çoğumuz gördük, okuduk. Tarihi geçmiş ve çöpe atılan sebzeleri çöpten alıp evine, çocuklarına götürmek istediği için hırsızlık gerekçesiyle işten atılmış.”

Ben hırsız değilim; yoksul ve geçinemeyen bir işçiyim

“Ne diyordu mektubunda; ‘Ben hırsız değilim; yoksul ve geçinemeyen bir işçiyim.’ Şimdi buradan soruyoruz; yasalar bir tek haklarını arayan yoksul halkımız ve işçiler için mi var? Asıl hırsızlar, vurguncular ve suçlular halkımızı bir ekmek parasına muhtaç edenler değil mi? Yasalar neden bu vurguncular için uygulanmıyor? Bizler; alın teri ile geçinenler ve yoksul halklar olarak dayanışma içerisinde bu işçilere ve birbirimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Her zaman dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz. Tüm halkımızı Migros ve yemeksepetini boykot etmeye ve bu işçilerle dayanışmaya çağırıyoruz.”