Soner Uçak yazdı...
Daha önceki birkaç yazımda özellikle pandemi döneminde pek çok odanın iktidara şifa niyetine de olsa serzenişte bulunmadığı ya da bulunamadığını belirtmiştim.
Hafızanızı tazelerseniz o rahatsız edici sessizliği hatırlarsınız. Bu rahatsız edici sessizlikten en fazla hissesi olan isim zannediyorum Esnaf Odası Başkanı Ekrem Birsendi.
Esnaf kan ağlıyor, önüne gelene dert yanıyor ancak bu feryat ve figanı duyuracak bir yol yöntem bulamıyordu.
Esnaf Odası sesin yankılanması için değil, adeta sesi hapsetmek içindi.
Kuzuların sessizliği!
Gel zaman git zaman pandemiden kurtulduk.
Etkileri devam ediyor hala ve hala bazı esnafların ciddi sıkıntılar içinde olduğunu biliyoruz. Kıymetli başkandan bu sıkıntılar ile ilgili yine ses yok.
İşte böyle bir ortamda esnaflar seçime gidiyor. -
Kuzuların sessizliğinin bitmesi ve kurtların sesinin alana hakim olması gerekiyor.
Ekrem Birsen’i Eskişehir Net’ten Atahan Gezer’e konuşurken izliyorum.
O sessiz başkanın nasıl kurt bir seçim uzmanı olduğunu hayretle izliyorum.
Bana kalırsa esnafı temsil etmek konusunda sınıfta kalmış olsa da, kendisinden bir hayli emin. Kendisini destekleyen 20 den fazla oda olduğunu belirtiyor.
Tam rakamı hatırlamıyorum. Ancak hesabı kitabı iyi yapmış diğerlerini yani Karamanlı’yı destekleyecek oda sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğinden dem vuruyor.
Bu işler gerçekten böyle midir bilmiyorum?
Yani esnafı temsil etmesi gerekenlerin esnaf temsil etmekteki maharetinden daha ziyade seçim kazanabilme yeteneği mi o isimleri esnafın başı yapıyor ya da yapmalı?
Yani asıl mesele kuzu ve kurt olma zamanlamasını iyi yapmaktan mı geçiyor?
Yani, kuzu postu giymiş kurt, ya da kurt postu giymiş kuzu mu olmak gerekiyor?
Aklımın pek ermediği işler.
Bildiğim esnaf kan ağlıyordu, Birsen ortalıkta yoktu.
Şimdi seçim var “ben buradayım” diye kükrüyor.
Herkes hak ettiği gibi yönetilir ya da yönetilmelidir.
Bu noktada Ekrem Birsen’in kazanması benim için sürpriz olacak esnaflar için ne olur onu hiç bilemiyorum.