SONER UÇAK YAZDI...
Bilmişlerinden başlayalım, “falanca istifa etsin” diye başlıyor söze. Falanca kim? Dıdısının dıdısı. Genel başkan kalsın, il başkanı kalsın, ama falanca istifa etsin.
Kötü eğitimin faturasını bırakın bakandan, okul müdüründen dahi soramayanın, öğretmenin yakasına yapışmasındaki “özgüven” ve “cesaret” anlayacağız!
Silik, pespaye, şahsi bir hesap kitap meselesi….
“Emeğimiz zayi oldu”cular var.
“Vah ki; emeğimizi elimize verdiler”
Ağlayacak duvar arar gözleri. Allahları var her duvarda ağlayamazlar.
Alimallah birilerinin kulağına gider.
Ağlamanın da bir bedeli var.
CHP Eskişehir’de kazansaydı mangalda kül bırakmayacaklar vardı.
Şimdi nerelerdeler acep? Hangi perde altında, hangi kişisel ve ince hesaplara gark oldular...
Var oğlu var.
Ben en çok, “sağlık olsun”cularla muhabbeti seviyorum
“Sağlık olsun” diyorlar. Kimseye ama kimseye b.k atmadan “demek bir şeyleri yapamadık. Dur hele; bu durumdan elbette dersler çıkaracağız” diyerek, kızılcık şerbetinin tadını anlatıyorlar.
Kendilerini işin içine katmadan hiçbir eleştiriye kaşık çalmıyorlar.
Kazansaydılar hep beraber kazanmış olacaklarının farkında olmalarından mütevellit
Kayıpta da hep beraber hata yaptıklarından zerre şüphe duymuyorlar
Velhasılı kelam
Kaybetmenin de bir hukuğu olduğunu bu adamlardan öğreniyorum.