Soner Uçak yazdı...
Adama sormuşlar “ev için de kararları kim verir”
Adam halinden memnun bir şekilde “küçük kararları eşim büyük kararları ben veririm” demiş
Küçük kararların ne olduğu sorusuna ise “Mesela nerde yaşayacağız, ne yiyeceğiz, tatil de nereye gideceğiz, çocuklar hangi okulda okuyacak falan” diye karşılık vermiş.
Peki; sizin verdiğiniz büyük kararlar ne?
“İşte, Amerika başkanı değişsin mi? Fenerbahçe’nin başına kimi getirelim? “diye yanıt vermiş.
CHP İl Başkanlığı’nın siyasette tuttuğu alan uzunca bir vakittir bu fıkradaki gibi.
Delegelerin kim olacağına özel kalemler, kimlerin kongre adayı olacağına özel kalemler ile birlikte belediye başkanları, yönetimde kimlerin yer alacağına konusunda ise il başkanı dışında olan bir kesimin kararı hakim.
Son olarak “Kılıçdaroğlu gönüllüleri” ile bir kez daha küçük bir karar ile karşı karşıyayız. Bu küçük kararın ise bizzat CHP Genel Merkezi tarafından verildiğini öğreniyoruz. Gönüllülüğün bir görev olarak karşımıza çıkacağı yegâne parti de zannediyorum CHP olur. Neyse işin burası yazının konusu değil.
Kazım Kurt’un adayı olarak çıktığı kongre sonrasında CHP İl başkanlığı koltuğun oturan Recep Taşel o vakitten bu zamana değin alınan pek çok küçük kararın kıyısında da köşesinde de yok. İki yöneticinin görevden alınmasında dahli olduğunu belirterek, görev süreci boyunca belki sadece bir küçük karara imza attı diyebiliriz.
Peki; bunca küçük karar da ismi olmayan Taşel, hangi büyük kararın kıyısında geziniyor. Cevap veriyorum. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının değişmesi yönünde dev bir karara imza atmak istiyor.
Karşımıza çok kısa bir süre sonra her parti için zor bir süreç olan milletvekilliği aday adaylığı çıkacak. Bu süreçte Kadir Kodak, Kazım Kurt’un adayı olarak sahne de. Odunpazarı Belediyesi Özel Kalem Müdürünün de milletvekili olmak istediği ve Kazım Kurt’tan vize aldığı pek çok kişi tarafından söyleniyor. Kimse küçük kararlar için Taşel’in başını ağrıtmak istemiyor anlayacağınız.
İşin sakası bir tarafa, gündelik sıradan politikanın içinde devasa bir yere sahipmiş izlenimi veren il başkanlıkları uzaktan bakılınca uğraşılması pek de mühim olmayan konuların ihale edildiği makamlar olarak dikkat çekiyor.
CHP’de yaşananlar bugün en sıcak ve absürt örneklerini içerebilir. Ancak AK Parti’nin de genel merkezin gölgesinden dışarı çıkacak bir marifeti yok.
Ama yine de ortaya konan oyunun, sahnelenen performansın seyir zevki yüksek.
İzlemeye devam edelim.