Soner Uçak yazdı...
Herkes gözü yaşlı bir şekilde Küpeli ve Kesikbaş arasında yaşanan birlik ve beraberliği anlatıyor.
Zevat, "birlik beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günler" ile başlayan klişenin ardından her iki başkana gül uzatıp, yanaklarından öpüp, arkasını dönüp gidiyor.
Fena iş değil. Hem gazetecilik yapılıyor, hem de şişi de kebabı da yakmıyorlar. Afiyet olsun.
Maç başlamadan önce uzatılan mikrofona verilen dostluk mesajı gibi yazılar ve yorumlar.
Oysaki; maç bitti. Hakem hataları, futbolcuların sert oyunu falan tartışılmalı bana kalırsa.
Öncelikli olarak; Nadir Küpeli, beklentileri karşılayamasaydı şayet, biz o zaman görürdük birlik ve beraberliği!
Küpeli, aynı şekilde ortalığı tozu dumana katıp, önüne gelene kostaklansaydı ne birlik beraberlik sahneleri izlerdik hep beraber!
Koltuğun getirdiği sorumluluktan biraz uzaklaşmaya kalksaydı, eyvah ki eyvah!
Ekibi yörüngeden çıksaydı, kopan parça kime çarpardı kim bilir.
Küpeli, görevi devraldığı ilk günden beri tartışılmayacak bir şekilde, sorumluluk alanını zorlamadan, akıllarda soru işareti bırakmayan net bir tavır sergiledi.
Sorumluluk alanını zorlamadı ama, konuştuğum sanayicilerin neredeyse tamamının hem fikir olduğu üzere sorumluluklarını bir tamam yerine getirdi.
Bu tavır şehrin neredeyse tüm kesimi ile sağlıklı bir iletişim kurmasını sağladı.
Öyle ki; EOSB ziyaretçi akınına uğradı.. Önceki seçimde Küpeli’yi direk karşısına alan isimler bile Küpeli ile gidip tokalaştılar.
Hadi gidenler, küsmenin, kızmanın, öfkenin fena bir iş olduğunu zaman içinde anladı.
Ancak onlara o zamanı da yine Küpeli tanıdı.
Sabırlı davrandı vesselam.
İnsan değişir. Konuşanlardan anlıyorum ki Küpeli değişmedi, gelişti.
Kendisi başarılı işlere imza atarken, ekibinden başarılı isimleri de şehrin göbeğine yerleştirdi. Kılı kırk yararak ilerledi.
Sonuçta rakipsiz bir şekilde seçime gitti.
Rakibi olsaydı değişen bir şey olur muydu? Sanmıyorum.
Şimdi sırada ESO seçimleri var. Maç henüz başlamadı. Umarım dostça bir mücadele olur.