Benim AK Partili yöneticim işini bilir

İş bilenin kılıç kuşanandır …

Oysaki, 80’lerin ortalarından itibaren iş bilmenin muhalif cenahta hep bir itici yanı olmuştur.

Memurların geçim derdi ile nasıl başa çıkacağı yönündeki suale cevap olsa gerek, Özal yapıştırmış

 “Benim memurum işini bilir”

Kara mizahın vazgeçilmezlerinden olur da, gülmek ile ağlamak arasında gider geliriz.

Çoğu zaman kaşlar çatılır, iş bilenlerin,tutukları işlere sıkılan dişlerin gıcırtısı kulaklara kadar ulaşır.

Ama iş bilmek konusunda en garibanı memurlardır bana kalırsa.

Adı çıkmıştır.

Canının çıkmadığını söylemekte çok zordur ya neyse…

Oysaki, “Benim siyasetçim işini bilir” deseydi ya.

Zaten iş bilmeye muhtaç milletvekillerimizde yok değil

AK Partili Şentop feryat etmedi mi?

-Milletvekillerimiz geçinemiyor

 Yaygın medyada CHP’li belediye başkanlarının bazı yakınlarını kayırdıkları haberleri sonrasında iş bilmenin, artık iş bulmaya kadar indiğini de gördük de

İş bilmenin ideolojik bir yanı olmadığını anladık.

Siyasi Etik yasa teklifi getiriliyor acı da, itiraz edilmesinin tarifi yok.

Velhasıl, manzaranın vahameti açısından ipuçları veriyor biz iş bilmeyenlere…

Özal’ın Türk siyasetine, daha doğrusu ekonomisine kazandırdığı meşhur söz “Benim memurum işini bilir”

Hedef 2023’e doğru gidilirken çağa ayak uydurmuş.

İş bilmeyen cenah kalmamış.

Dün Murat Taşkın yazmış

Mobilyacılığa sevdalanmış AK Partili yöneticilerimiz var örneğin.

Yöneticilik koltuğu kafi gelmemiştir hey hat

Çekyat lazım, yatak lazım

Taşkın, masumhane bir şekilde soruyor “Eğer yukarıdaki isimler, aynı zamanda AK Parti yöneticileri olmasaydı ve böyle bir şirket kursalardı, kurulduktan 10 gün sonra TMSF’den Eskişehir bayiliğini yine de alabilir miydi?” diye.

Dedim ya, iş bilenin, koltuk oturanın, çekyat uzanabilenindir.