SONER UÇAK YAZDI...
Soru bana ait değil.
Zaten genellikle soru olarak yöneltilmiyor.
Karşıma geçip “Atilay Dalgıç istifa edecek” diyenlerin sayısı her geçen gün biraz daha artıyor.
Nedenlerini sorma gereksinimi bile duymuyorum.
CHP’nin kendi içindeki hesaplarından yahut hesapsızlıklarından çok fazla anladığım söylenemez.
Zaten mevzu bahis CHP olunca ortalık bilenden geçilmiyor da, bu nedenle senin bir şeyler bilmen pek de bir önem kazanmıyor.
Bilenlerin pek çoğu Atilay Dalgıç’ın istifa edeceğinden o denli eminki, bu eminlik istifa etmeye niyetli olmayan adamı bile istifaya götürür.
Derdim Atilay Dalgıç’ın CHP içinde son yaşananlardan sonra istifa edip etmemesi değil.
Atilay Dalgıç’ın istifası özelde CHP’ye genel de ise şehir menfaatlerine çok bir şey kazandırmayacak zaten.
İstifa etmemesi de.
Çünkü, ağabeylerinin omzuna binerek çıktığı koltukla ciddiye alınır bir muhabbet kuramadı.
Varla yok arası, yoka daha yakın.
Tepebaşı ilçe başkanı seçilmiş de, ondan sonra neden il başkanlığı için heveslenmiş…
Peh peh peh CHP’nin tek derdi bu olsa.
Benim umursadığım bir şey varsa o da; Tepebaşı ilçe başkanı seçildikten sonra iri kıyım bir delegenin omuzlarındaki çifte telli maharetlerini sergileyişiydi.
O gün çok yakışıksız bir hareket olarak gördüğümü belirtmiştim de, duyduğum rahatsızlıktan Dalgıç, bırakın rahatsız olmayı, bir yanlış anlama olduğunu söylemeye bile gereksinim duymamıştı.
Bir şeyleri anlatmaya hevesi olmayanların, bir şeyler söyleme veya söyleyebilme makamlarını işgal etmeleri lüzumsuzluk değilse nedir?
Herkes emin “Dalgıç istifa edecek” diyor.
ben ise soru olarak yöneltmekte fayda görüyorum
-Dalgıç istifa edecek mi?
Dün delegenin omuzlarında gerdan kıranların bugün düştüğü durum anlayabilenlere çok ciddi iki ders veriyor: Tevazu ve had bilme!
Siyasette ne kadar işe yarar bu dersler bilmiyorum. Ancak günlük hayatta kişinin kendisi ve çevresi ile kurduğu ilişkilerde ciddi bir iç huzuru sağlıyor.