AK Partililere bir soru: Gerçekten AK Parti kazanır mı?

AK Parti Eskişehir’de akıl dışı anlamlandırılamayan pek çok şeye imza atıyor.

Buna mukabil, hep daha kötüsü oldu, ya da olabiliyor. AK Parti’nin Eskişehir sınavı söz konusu olduğunda hata yapmakta dip yok sanki.

Nebi Hatipoğlu’nun adaylık süreci ile başlayan ve ardı arkası kesilmeyen hatalara rağmen AK Parti’nin hala seçimi kazanacağına duyduğu inanç elbette takdir edilmelidir.

Ancak inanmak başarısın yarısı o halde diğer yarısına bakalım.

Nereden başlamalı?

Bir kere genel seçimde AK Parti’nin tam karşısında duran bir partinin adayı olarak meclise girip, ardından AK Parti’nin büyükşehir adayı olması Hatipoğlu’nun başarısı mı, AK Parti’nin başarısızlığı mı?

Siz karar verin

AK Parti yöneticilerinin bu denli rahat bir şekilde benimsediği Hatipoğlu’nun tabanda kendisine karşılık bulmadığı yönünde ciddi şüphelerim olmakla birlikte, sayısal bir veri olmamasından kaynaklı net bir şey söyleyemiyorum.

Ancak, kabul edelim ki yıllarını AK Parti’ye vermiş pek çok kişinin “neden kendi partisine yıllarca omuz vermiş birilerinin büyükşehir adayı yapılmadığı” gibi sıradan bir sorgulama yapması kaçınılmaz

Heyhat, gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmişti.

Kendisinden bir aday çıkaramayan AK Parti, çıkan adaya ayak uydurmak zorunda kaldı.

Ray değiştirdi demek hafif bence, faylar yerinden oynadı. Son birkaç günde teşkilatın en tepesindeki isimleri bile yerinden oynatacak kadar büyük depremler yaşanması bana kalırsa birazda bu yüzden. AK Parti’nin Nebi Hatipoğlu’na ayak uydurması baya kalın bir ayar gerekiyordu çünkü.  

Giderken İYİ Parti’yi yerle yeksan eden Hatipoğlu’nun, AK Parti’ye gelişi sonrasında kopan fırtınaya bu yüzden şaşırmadım.

Fırtınadır atlatılır. AK Parti için tehlikeli olan şey bana kalırsa kitlesini bir arada tutmaya yarayan ideolojik argümanların tamamını bir seçim kazanma hırsına kurban etmesi. Sözüm ona elit olan CHP idi. Buyrun AK Parti’ye ve önceliklerine bir bakın derim.

Öte yandan her parti için partililer ciddi bir yüktür ancak AK Parti kadar bu yükten kurtulmaya teşne bir parti görmedim.

Bu da AK Parti’nin iç meselesidir.

Gelelim son günlerde Hatipoğlu’nun yaptığı açıklamalara...

Hatipoğlu, su da ve ulaşımda indirim üstüne indirim müjdeliyor, mazotta %5’lik indirim yap desen yapamayacak olan bir kişinin su da %40’lık indirim vaat etmesi bana kalırsa inandırıcılıktan çok uzak.

Her neyse bu da Hatipoğlu’nun sorunu.

Fakat yine de hatırlatmakta fayda var. Bir siyaset üretmektense insanların hoşuna giden şeyleri bulup buluşturup yüksek sesle söyleyen bir başka belediye başkanını hatırlamak isterim. Volkan Doğan. Odunpazarı’nın asi adayı Doğan tıpkı Hatipoğlu gibi kulağa hoş gelen sözler ile seçim sürecinde fırtına gibi esiyordu. Hatipoğlu bugüne kadar takındığı tavır ile bana Doğan’ı hatırlatıyor. Doğan’ın büyükşehir adayı gibi adeta Hatipoğlu. Öte yandan Volkan Doğan bir AK partiliydi.

Geldiğimiz noktada hala AK partililer Hatipoğlu’nun kazanacağına inanıyor.

Belki de Hatipoğlu kazanır bilmiyorum.

Fakat AK Parti kazanır mı?

 Onu da AK Partililere bırakıyorum.