Soner Uçak yazdı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı Konut destek paketlerinin hesabını yapmak için kağıt kaleme sarılanlara üzücü haberi vereyim. Şayet kağıt kaleme sarılıyorsanız, şayet “şöyle yaparsak” krediyi öderiz. “Böyle yaparsak belki işin içinden çıkarız” diyorsanız boşuna kürek çekmeyin. Yüksek ihtimal ki ev alamayacaksınız. Hatta, ev sahibi olmanız ihtimal dahilinde bile değil artık.
Neden mi?
Eskişehir’de sadece barınma ihtiyacınızı giderebileceğiniz “kafayı sokalım yeter” diyeceğimiz türden bir ev için en az 600 bin lira kredi çekmeniz gerekiyor. Bu ev; çok değil, 1 sene önce 300 bin liraydı.
Peki, bu krediden kimler faydalanacak. Çok önemli bir madde var. İlk defa ev sahibi olacaklar diyor. Ne mutlu size. İlk defa ev almaya bu kadar yaklaştınız.
Ancak, 10’larca evi olan adam bu krediden faydalanmak için kolları sıvadı bile. Hiç evi olmayan bir yakınına kredi başvurusunda bulunmasını tembih etti. Yada 18 yaşına yeni girmiş oğlu ya da kızını bankada sıraya koydu. Ev, evi çeker sizin anlayacağınız.
Alt gelir grubu ile konuşuyorum. “Alamam” diyor. Bir dönemin meşhur orta sınıfında olan ve hala orada olduğunu düşünen alt gelir grubundan halliceler ile görüşüyorum “ne mümkün” diyor.
Ve bir güzellik daha yapılıyor siz ev alamayacak vatandaşlara.
O güzellikte şu; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kredi açıklaması ardından çok fazla sayıda evi olan adam “madem kredi veriliyor” diyerek evlerinin fiyatını güncelledi.
Belli başlı emlak satış sitelerinde dün geceden beri konut fiyatları yukarı doğru yolculuğa başladı. Nerede durur bilemiyorum. Ancak siz ev alma hesabı yaparken ev ile aranızdaki mesafenin daha fazla açılacağından hiçbir şüphem yok.
İşin acı tarafı müjde, kolaylık denen bu sözlerin vatandaş için ev alabilme umudu yeniden diriltmesi. Vatandaş kaderine razıydı. “Ev almayız hanım biz” diye evde boyun büküyor, markette limiti dolmamışsa kredi kartı ile gurur duyuyordu. Tak, bir kredi bir imkanı sunuldu. Bu uzak ihtimal yeniden umudu diriltiyor.
Umut fakirin ekmeği ye memet ye.
Gariban kaleme kağıda sarıldı bile.
Oysaki; düne kadar aklında ev almak gibi bir derdi yoktu. Şimdi hesap üstüne hesap yapıp duruyor. Evsiz başa, dert ekleniyor. Kısa bir süre sonra yeniden oturur oturduğu yere.
Umut, ev aldırmıyor ama çaresizliğini bir kez daha yüzüne vuruyor garibanın. İnsan bu; canı yanıyor haliyle…