Eğitim-İş Eskişehir Şube Başkanı Hüseyin Yurtman, “Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği ulusumuzun geleceği olan gençlerimiz, bugün ciddi tehlikelerle ve tehditlerle karşı karşıya bulunmaktadır” dedi.
Eğitim-İş Eskişehir Şube Başkanı Hüseyin Yurtman 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik Ve Spor Bayramı dolayısıyla bir açıklama yaptı. Başkan Yurtman, “Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün, Samsun'a çıkarak, bağımsızlık ve özgürlük meşalesini yakmasının 100. yıl dönümü, ulusumuza kutlu olsun! Tam 100 yıl önce 19 Mayıs 1919’da, bir ulus, Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşları öncülüğünde kendi kaderine el koyarak, var olma mücadelesini başlattı. 19 Mayıs 1919’da emperyalistlere karşı başlatılan ulusal mücadelemiz, aynı zamanda emperyalizmin sömürüsü ve saldırısı altında ezilen dünyanın tüm mazlum uluslarına da bağımsızlık mücadeleleri için örnek olmuştur. Atatürk, ülkenin ve ulusun içinde bulunduğu olanaksızlıklara boyun eğmemiş; yenilmiş, çağın gerisinde kalmış bir imparatorluktan çağdaş bir devlet yaratmış, modern Türkiye Cumhuriyeti kurmuştur.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Tarihimizi 1919'dan başlatan tarih anlayışını reddediyorum” sözlerine karşılık, 19 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına uzanan sürecin başlangıcıdır. Tam da bu nedenle Atatürk, 19 Mayıs'ı doğum günü kabul etmiştir” dedi. Hükümeti hedef alan Yurtman, “Günümüzde ise hukuku tanımayan, siyasi iktidar, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve demokrasimizi taçlandıran, aydınlanma devrimimiz Cumhuriyet’in kazanımlarını yok etmek için her türlü çabayı göstermektedir. Üniter devlet yapısı hedef alınmakta; başta Öğretim Birliği ilkesi olmak üzere devrim yasaları çiğnenmekte; Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda oluşturulan çağdaş ve bilimsel eğitim hedefi terk edilmektedir. Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği ulusumuzun geleceği olan gençlerimiz, bugün ciddi tehlikelerle ve tehditlerle karşı karşıya bulunmaktadır. Sınava endeksli gerici eğitim programları ile ulusal belleği yok edilmiş, sorgulamayan, düşünmeyen, itaat eden bir gençlik yetiştirilmeye çalışılmaktadır. Eğitimin ticarileştirilmesi ve giderek daha fazla oranda paralı hale getirilmesi, milyonlarca gencimizin eğitim sisteminin dışına itilmesine neden olmuştur. Eğitim hakkından yararlanamayan yüz binlerce gencimiz, çalışma yaşamında da güvencesizlik ve ağır emek sömürüsü ile karşı karşıya bırakılmıştır.Üniversitelerin özerk yapıları baskı altına alınmaya çalışılmakta, iktidara yakın yandaş kadrolar, kararlı adımlarla gelen gençliğin önüne set çekmekte, gençliğin ve ülkenin geleceği karartılmaya çalışılmaktadır. Ancak Türk Gençliği tehlikenin farkındadır, kararlı adımlarla Cumhuriyet'in temel değerlerine, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkarak, aydınlık Türkiye’nin meşalesini taşımaya devam edecektir. Bu yolda Atatürk'ün Gençliğe Seslenişi, gelecek kuşaklara inancının ve güveninin göstergesidir. Her türlü tuzak ve engellemelere rağmen Türk gençliği, Atatürk’ün bu inancını boşa çıkartmayacaktır. Unutmayalım; Atatürk, geleceğimizi gençlerimize; gençliği ise biz öğretmenlere emanet etmiştir. Aydınlık bir Türkiye’yi tekrar örmek, kuşkusuz bu mirasa sımsıkı sarılmaktan geçmektedir” diye konuştu.