Bakan Avcı yanılıyor olabilir mi? Eskişehir alabildiğinde kör, olmadı alabildiğine sağır olabilir mi? Bir düşünelim. Ülke genelinde yaşanan gerilimden payesini münferit olayları saymaz isek almayan bir kentten söz ediyorsak, en koyu evet savunucusunun, en koyu hayır savunucusu ile yan yana gelirken selama hürmet ederek bir birlerine boyun eğdiğini görüyorsak, ülke genelinde gerilimi arttıran siyasilerin prim yapmasına rağmen, Eskişehir’de gerilimperver siyasilerin görmezden gelindiğini, içimiz rahat bir şekilde söyleyebiliyorsak Eskişehir kördür. İnsani değerleri yaralayacak her türlü söylem ve tavıra karşı inanılmaz bir körlük becerisi içine girebiliyor bu kent. Değil bir, bin tane stadyum dik şehrin ortasına, kentin dokusuna zarar verebileceğini düşündüğü her olaya sırt çevirebiliyor. Bu anlamda bakarsak nankördür belki de. Durun durun şaka yaptım. Henüz Eskişehir’i Eskişehir yapan değerlerden bahsetmedim. Yakın çevremden bahsedeyim. Örneğin mahalle bakkalına giderken cebimdeki parayı hesaplamam. Acil durumda alt komşu Ali abinin kapısını saate bakmadan tıklatacak kadar içim rahattır. Zamanında fakültede yumruk yumruğa girme ihtimalimiz olan ülkücünün çayını içmeye gider, neydi eski günler diyerek birbirimize sarılır, ortak dertlerden sohbet eder dururuz. Yani mesele bu kente 500 milyon lira yatırım yapmakta değil, 5 hatıra bırakmakta. Düşerken el tutmaktadır belki de, ağlarken omuz vermekte…
Eskişehir bir proje kenti hiçbir zaman olmadı. Zaman zaman gündeme gelir “ne kardeşim bu yolların hali” der öfkelenirsin. Bir de bakmış bir tiyatroyu bozuk para ile seyretmenin keyfindesin. “Otobüsler geç geliyor” diye öfkelenirsin uzay evinde kara delikleri izlerken, mekiğe binmeye niyetlenirsin.
Hangi parti, hangi kurum olursa olsun. Başkanmış, müdürmüş hele bir kapıları kilitli dursun Eskişehir halkı tarafından sevilirse namertim. Kapılar açık olduğu kadar başkan, açık olduğu kadar müdürsündür bu şehirde. Her Eskişehirlinin kalbinde bir yerlere yükselmek illaki vardır. İddiayı seven bir kenttir. Ama mesele birinin omzuna basmak olduğu zaman, orda bütün mevkilerin elinin tersi ile itilmesi gerektiğini bilir, bilmeyenlere ise fena halde had bildirir. Bu yüzden 500 bina yapsan da, giremediğin zaman Eskişehirlinin et ve kandan ibaret sol memesinin altındaki binaya nankördür, hem de çok fena halde….
Gönderilmemiş mektup olmamış miting ardından
Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın Büyükerşen’e mektup göndermesini Dündar Ünlü öyle sert bir şekilde ret ettiki; oysaki ülke bu kadar kutuplaşmış haldeyken sayın Erdoğan’ın Büyükerşene’e göndereceği iki satır mektup çok muteberdi. En şehvetli belagatten çok çok daha fazla anlam ifade edebilirdi. Keşke o mektup gerçek olsaydı da “evet cephesi” gördünüz mü bak kutuplaştırma gibi bir derdimiz yok diyebilseydi.
Muharrem İnce konuştu. Hemde ne konuşma... Alanda olan sen de 2000, ben diyeyim 2500 kişinin hepsini coşturdu ama olmadı. Hem de hiç. Eksik bir şey var dı o mitingde. Ataç’ın gidermesi gereken çok büyük bir eksiklik… Bakalım bundan sonraki süreçte CHP bu büyük eksiklikle mi yola devam edecek, yoksa o büyük boşluğu doldurmayı başarabilecek mi?
Yorum Ekle
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.