Güler: Eskişehir pahalı bir şehir olmaya başladı, işçi bulamıyoruz

Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, Eskişehir’de sanayicinin işçi bulmada zorlandığını belirterek, şehrin göç almaması durumunda işçi sorununun büyüyeceğine dikkat çekti. Eskişehir’in çalışanlar için, özellikle de barınma noktasında pahalı bir kent olmaya başladığını savunan Güler, “Kendim sanayiciyim, eleman bulma konusunda sıkıntı yaşıyorum. Sadece kendim için söylemiyorum bunu kent için söylüyorum. Kalifiye elemanın dışında vasıfsız işçi açığımız büyüyor. Her gün İşkur’a başvuruda bulunuyoruz ama gelen yok. Eskişehir şuanda göç almıyor. Almamasının nedenlerini araştırmak gerekiyor. Eskişehir’de çalışanlar için maliyetler çok yüksek. Kira fiyatları çalışanları çok zorluyor, o yüzden başka illeri tercih ediyorlar. 40,50 metrekare aparatların kira fiyatları 5 bin TL olmuş. Asgari ücret ile çalışan bir insanın bu kirayı ödeme şansı var mı?

Çalıştırdığınız personelin aylık 6 ile 7 bin lira kira ödemek durumunda kalması bizim açımızdan da işçilik maliyetlerinin artmasına neden oluyor. Öncelikle bu kentin çok hızlı şekilde arsa üretmesi gerekiyor. Eskişehir’de arsaların metrekare fiyatları 1000 Dolar’a yaklaştı. Arsa birim fiyatlarını düşürmek zorundayız. Bu da yeni imar planlarıyla yapılır. Eskişehir’in anlık kararlara değil, beş ile on yıllık master planına ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.

“Para istikrar ve güveni arıyor”

Güler, yeni ekonomi yönetiminin çok hızlı hareket ederek ekonomide güven istikrarı bir an önce sağlaması gerektiğini söyledi. Merkez Bankası başkanı ve Hazine’den sorumlu bakanın iş dünyasına ve topluma güven veren, kamuoyu nezdinde karşılığı olan isimlerden olmasının ekonomi açısında önemli olduğuna işaret eden Güler, “ Burada en önemli şey güven ve istikrar. Para istikrar ve güveni arıyor. Güven ve istikrarı yakalamadan da maalesef yatırımcı yatırımını yapmıyor, yabancı sermaye gelmiyor. Öncelikle yatırımcıya güven ortamının sağlanması gerekiyor. Bundan sonraki süreçte yeni bir dönem başladı. Artık tartışma zamanı değil iş yapma zamanıdır. Hızlı bir şekilde ekonomiye adaptasyon sağlanarak, hamleler yapılması gerekiyor” dedi.

“İhracatta AB pazarı daraldı, yeni pazarlara ihtiyaç var”

Türkiye’nin yaşadığı yüksek enflasyonun şuanda AB ülkelerinde de yaşandığını ve AB pazarlarında bir daralma yaşandığını vurgulayan Güler, ihracatının yüzde 50’sini AB ülkelerine yapan Türkiye’nin yeni pazarlara açılmak zorunda olduğuna işaret etti. İhracattaki bu olumsuz tabloyu aşmak için hükümetten destek beklediklerini ifade eden Güler, “İhracatımızın yüzde 50’si AB ülkelerine yapıyoruz. Bu ülkelerde yüksek enflasyon ile mücadele ediyor. Almanya ekonomisi resesyona girdi. Önümüzdeki süreçte ihracat pazarlarımızda bir daralma söz konusu. İhracatta bu olumsuz tabloyu aşmak için yeni pazarlara girmek zorundayız. Yeni pazarlar ararken de mevcut hükümet hızlı hareket etmeli ve bunun altyapısını hazırlaması gerekiyor. Özel sektöründe buna adaptasyonu gerekiyor. Bunu becerebilirsek yaşadığımız tüm olumsuz süreçleri daha rahat atlatabiliriz” ifadelerini kullandı.

“Kurdaki oynaklık ihracatçıyı sıkıntıya soktu”

İhracat konusunda yaşanan en büyük sıkıntının üç farklı kurdan işlem yapılması olduğunu dile getiren Güler, “Hammadde ithalatında Merkez Bankası kuruyla gümrükteki işlerimizi halledebiliyoruz. Onun dışındaki tüm operasyonları piyasa kurunun üzerindeki kurlarla yapılıyor. Yurtdışına sattığınız maldan elde ettiğiniz paranın yüzde 40’nı bozdurma zorunluluğunuz var. Kredi noktasında Eximbank ile çalışıyorsanız yüzde 70’ni bozdurma zorunluluğunuz var. Bankalar bunu bozarken de Merkez Bankası kurundan bozuyor. Şuan ki makas bugün için 8,5… 8,5 gibi bir farkı hangi ihracatçı nasıl sağlar? Son 25 gündür süren üçlü kur şekli ihracatçıları şuan itibariyle sıkıntıya soktu. Şuan da yeni fiyatlamaları yaparken Merkez Bankası kurları üzerinden değil de serbest piyasa kurları üzerinden yapmaya çalışıyoruz. Maliyetlerimizin üzerine olası riskleri de koyuyoruz. Bu durum da bazen müşteriyi kaçırıyor. Bu durumun çok hızlı düzeleceğini düşünmüyorum, biraz zamana ihtiyaç var. Başka çaremiz yok, yönetmek zorundayız” diye konuştu.

“Yatırım için istikrarlı bir planlamaya ihtiyaç var”

Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu, doğru planlama ile ekonomideki engelleri aşabileceğini ifade eden Güler, şunları söyledi: “Ben 58 yaşındayım… Dünya kadar kriz yaşadık, yüzde 100 enflasyonla iş yaptık. Üç ay para kazanmasın, altı ay para kazanmazsın, bir sene para kazanmasın ama burada önemli istikrarlı, kademeli ve kamuoyu tarafından algılanabilir bir planlamanın yapılması gerekiyor. Kamuoyu bunu satın alırsa herkes ona göre hesabını ve kitabını yapar. Şuan itibariyle parayı daha hızlı kazanabileceğiniz ortamlar var. Öngörü olmadığı için yatırımlarda duruyor. Öncelikle piyasanın anlaşılabilir hale gelmesi gerekiyor. “