Ayşe Kaytan Uçak yazdı...
Çocukluk dönemlerimizde batı kökenli bilim kurgu filmlerinin gerçekçiliği bize o filmin bir senaristin veya bir yönetmenin hayali olduğundan uzaklaştırıyordu. Bizde ise bilim kurgu filmleri alabildiğine basit makyajlar, bir o kadar kötü dekor yapısı ile komedi filmlerinden öteye geçemiyordu.
Batı, kurduğu hayali fikre dönüştüreli çok oldu.
Çocukluk dönemimizin filmleri artık batıda, sanayi ve teknoloji yolu ile gerçekliğe bürünmüş durumda.
Biz ise hala fikir üretmek konusunda kısır, hayal ise satılacak kalitesiz bir ürün olmaktan öteye geçmiş değil.
İşte tam da bu noktada sözü Eskişehir’e getirmek gerekiyor.
28 yıllık uzun bir Özaydemir dönemi ardından, Eskişehir sanayisi kendisine yeni bir rota çizmek için kolları sıvadı.
“Kim başkan olacaktan” çok öte bir durum söz konusu.
Eskişehir gibi genç nüfusu ön planda, iki üniversitesi ile hayal ve fikir üretmek konusunda sıkıntı çekmeyecek bir kentin, yerleşmiş olan kültürün sanayi tarafından işlenmesi halinde mucizelere imza atabilecek, konumu itibarı ile yeni bir ipek yolu olabilecek bir kentin, Sanayi Odası seçimlerine çok ama çok dikkat etmesi gerekiyor.
Sonuç itibarı ile uzun vadeli hayaller kuran, kısa vadede ise fikir üreten zihniyetin Sanayi Odasını yönetmesi gerekiyor.
“Kim kazanacak?” sorusundan çok daha önemli olan bu konunun şehir tarafından derinlikten korkulmadan tartışılmasıdır.
Batı, kurduğu hayali fikre dönüştüreli çok oldu.
Çocukluk dönemimizin filmleri artık batıda, sanayi ve teknoloji yolu ile gerçekliğe bürünmüş durumda.
Biz ise hala fikir üretmek konusunda kısır, hayal ise satılacak kalitesiz bir ürün olmaktan öteye geçmiş değil.
İşte tam da bu noktada sözü Eskişehir’e getirmek gerekiyor.
28 yıllık uzun bir Özaydemir dönemi ardından, Eskişehir sanayisi kendisine yeni bir rota çizmek için kolları sıvadı.
“Kim başkan olacaktan” çok öte bir durum söz konusu.
Eskişehir gibi genç nüfusu ön planda, iki üniversitesi ile hayal ve fikir üretmek konusunda sıkıntı çekmeyecek bir kentin, yerleşmiş olan kültürün sanayi tarafından işlenmesi halinde mucizelere imza atabilecek, konumu itibarı ile yeni bir ipek yolu olabilecek bir kentin, Sanayi Odası seçimlerine çok ama çok dikkat etmesi gerekiyor.
Sonuç itibarı ile uzun vadeli hayaller kuran, kısa vadede ise fikir üreten zihniyetin Sanayi Odasını yönetmesi gerekiyor.
“Kim kazanacak?” sorusundan çok daha önemli olan bu konunun şehir tarafından derinlikten korkulmadan tartışılmasıdır.