ALKARA: İNSANLAR ALTINI DEĞİL BANKALARI TERCİH EDİYOR
Eylül ayının sonları itibari ile altında sert bir düşüş yaşandı. Geçtiğimiz günlerde ise siyasette yaşanan değişmeler altın piyasasını da yakından etkiledi ve fiyatlar yeniden yükselmeye başladı. Ekonomik gelişmelerin büyük ilgi uyandırdığı şu günlerde piyasaların durumunu dededen toruna 50 yıldır Eskişehir'de süregelen Alkaralar Kuyumculuk'un sahibi esnaf Ferhat Alkara ile değerlendirdik.
Dış borçların gündeme gelmesi fiyat artışlarına sebep olabilir
MHP-AK Parti ittifakının bozulduğunun açıklanması ardından piyasada bir yükseliş yaşanmaya başladığını ve ekonomideki belirsizliklerin de katlanarak gelmeye başladığını ifade eden Alkara, "Türkiye'nin dış borçlarının gündeme geleceğini düşünüyorum yakın zamanda. Bunun altına yansıması ise fiyatlarda ve kurda artışa sebep olacak. Bu benim kişisel kanaatim tabi ki. Genele baktığımızda birçok ürünün fiyatı artarken ve zamlanırken altın fiyatlarının düşmesini beklemekte bana göre hayal."
Alım gücü düşmüş durumda
Alkara, bankalardaki mevduatların yüksek olmasından dolayı insanların yatırım amacıyla altını değil bankaları tercih ettiğini ve artık eskisi gibi altına yönelik birikim yapamadıklarını belirterek, " Türk lirasının sürekli değer kaybetmesine bağlı olarak insanlarda alım gücü düşmüş durumda. Piyasadaki en büyük sıkıntı şu an bu. Önceden orta gelirli diye tabir ettiğimiz kesimler bir şekilde “ölümlük-dirimlik” diyerek maaşından arttırıp kenara altın koyabilirlerdi. Asgari ücret karşısında makul bir seviyedeydi altın. Şimdi asgari ücret 1600 lira ve çeyrek altının 360 civarlarında olduğu bir ortamda vatandaş kaç tane altın alıp biriktirebilir, kaç düğüne gidebilir, ne kadar yatırım yapabilir şu şartlarda” diye konuştu.
Altına yatırım uzun vadede değerlendirilmeli
Alkara, kısa vadeli yatırımlar için altının getirisinin pek olmayacağını ancak uzun vadede en kazançlı yatırım araçlarından birinin altın olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Altın asla kısa vadede yatırım yapılacak bir meta aracı değildir. Bunu bütün ekonomistler de söyler. Altın dolara ve euroya göre baktığınız zaman, piyasa değerlerinde ve yıl sonu ortalamalarında en çok kazandıran metadır. Ben bir kuyumcu olarak şunu öneriyorum vatandaşa; altın alımında kısa vadeli bakılmamalıdır. Bugünden yarına altında bir kar beklemek doğru değil. Atın alıcısı kendini bir kaplumbağa yürüşünde görmelidir ve ağır ağır altın üzerine koya koya katlaya katlaya gelir. Yıllardır da bu hep böyle olmuştur."
Fiyatlar yükseldikçe gramajlar düşüyor
Yaz aylarında yurt dışından gelen gurbetçilerden sağlanan döviz akışı nedeniyle Eskişehir piyasasında dönemsel bir canlılık yaşansa da genel olarak insanların altın almaya gücü yetmediğini ve bu yüzden yeni arayışlara gidildiğini belirten Alkara, "İnsanlar cebine girene bakıp da buna göre harcama yaptıklarında altının fiyatları insanların alım gücünü aşıyor. Biz kuyumcular olarak bunun önlemini şöyle alıyoruz: Çıkardığımız ürünlerde gramları daha hafif, insanların cebine daha çok hitap eden ekonomik ürünler üretmeye çalışıyoruz. Eskiden 22 ayar, ağır bilezik modellerine yönelirlerdi. Şimdi gramda hafifleyen tasarımları alıyorlar. " dedi.