Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, eğitimde kamplaşma ve kutuplaşmaya dikkat çekti. Alkan, “Yıllardır toplumsal yaşamın her alanında sürekli kamplaşma ve kutuplaşma politikalarının üzerinden siyaset yapanlar, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında benzer bir bölünmeyi okullarda öğrenciler, öğretmenler ve veliler arasında da oluşturmaya çalışmış ve bunda kısmen de olsa başarılı olmuşlardır.” dedi.
Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, 9 Haziran Cuma günü sona erecek 2016-2017 eğitim öğretim yılı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bu yıl da ülkenin ve Eskişehir’in en temel sorununun eğitim olduğunu belirten Alkan, sistemde yaşanan sorunların , MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdiğinin olmadığını gösterdiğini söyledi. Alkan, “Kamuda ve eğitimde siyasi ve idari kararlarla hayata geçirilen hukuksuz ihraçlar ve açığa almalar, sendikal faaliyetlerden zorlama yorumlarla suç üretme çabaları, okulların eğitim kurumu olmaktan adım adım uzaklaştırılması, öğrencilerin yarış atı gibi sınavdan sınava koşturulması, öğretmenlerin sözleşmeli istihdam edilerek esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlanması, siyasal kadrolaşmanın arttığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin sağlıklı nesiller yetiştirmesi mümkün değildir.” diye konuştu.
Eğitimde siyasal kadrolaşma, kutuplaşma ve kamplaşmaya dikkat çeken Alkan, “Okullarda yaşanan şiddetin artması, eğitim emekçilerine yönelik çeşitli saldırı ve tehditlerin çoğalması, ülke genelinde olduğu gibi şehrimizde de eğitim ortamının bozulmasına neden olmuştur. Yıllardır toplumsal yaşamın her alanında sürekli kamplaşma ve kutuplaşma politikalarının üzerinden siyaset yapanlar, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında benzer bir bölünmeyi okullarda öğrenciler, öğretmenler ve veliler arasında da oluşturmaya çalışmış ve bunda kısmen de olsa başarılı olmuşlardır.” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirdiğini, öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitime somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirilmediğine değinen Alkan şöyle devam etti: “Okulöncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine, sınıf mevcutlarından eğitimin laik, bilimsel ilkeler doğrultusunda verilmesine, demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir. Derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin her alanında köklü bir değişime gereksinim vardır. Kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel eğitimin önündeki engellerin kaldırılması için somur adımlar atılmalı, eğitimde ticarileştirme ve eğitimi dinleştirme adımlarına son verilmelidir.”