Resmi ağızların bırakın dillendirmeyi konuşmaktan bile sıkıldığı bir konuya balıklama dalıyorum.
Herkesin bildiği ama söylenmeyen şeylerin reytingi bol olur derler.
Bunu söyleyenler pek de haksız sayılmaz.
Kral aslında gözümüze taktığımız gözlüğün gösterdiği kadar giyiniktir.
Gözlüğü bir kenara bırakalım.
Dillendirilmeden yayılan, yaygınlaştıkça merak edilen bir mevzu anlayacağınız.
Yerel seçimlere doğru gidilirken kıyıda köşede daha da konuşulur oldu.
Anlaşmazlıktı, çekişme oldu.
Çekişmeydi kavgaya döndü.
‘Anti Harun Karacan cephesi.’
Böyle bir cephe yok diyecekler elbet; ve lakin “Şüyuu, vukuundan beter.”
Tamamen bir boş zaman lakırdısıdır belki de ama yine de rivayetlere kulak kabartmakta fayda var.
Birinci bölüm;
Harun Karacan için kollar sıvanmış. İlk hamle Harun Karacan izi taşımayan bir il yönetimi.
Mümkün mü?
Zaman gösterecek.
“Hamle” dediğime bakmayın! Satranç değil de tavladır belki de, zarlara bakar.
Cephe güçlü, cephe kendinden emin.
İkinci bölüm;
Yerel seçimlerde AK Partili adayların tamamını bu cephe belirleyecek.
İşi abartarak konuşanlardan dinliyorum “Pek çok belediye başkan adayı belirlenmiş bile.”
Cephe zaferden kuşku duymuyor.
Üçüncü bölüm;
Tüm yaşananlar ardından Karacan’a yol verilir, böylelikle Karacan devri sona erer.
Anti Karacan cephesi bunları başarabilir mi?
Bence bu gayret ve azimle mümkün görünüyor.
Zaten bunu ballandıra ballandıra anlatanlara bakılırsa bu iş çoktan bitmiş.
Cephe okeye dönüyor.