Kurumlardan gelen haber metinleri büyük önem taşıyor. O haber metinleri kurumun medyadaki sözü, görüntüsü. Gazetelere “biz bunu yaptık, bunu ettik” diye gönderilen o metinlere, kurumların basın bürosunda çalışan arkadaşların bu gözle bakması gerekiyor. Böyle bir bakış var mı? Kısmi diyelim. Haber metinleri elimize üç aşağı beş yukarı şu şekilde geliyor. “Başkan ziyareti gerçekleştirdi, “Başkan’a ziyaret” “Müdürümüz halkı dinledi” “sayın falanca oturdu, kalktı” Haberi okutacak hiçbir argüman bulunmuyor. O kadar kısıtlı, kıt bilgiler ile gönderiliyor ki metinler, bu metinleri kamuoyuna niçin sunulması gerektiği konusunda bazen ciddi sıkıntılar yaşanıyor. İşin aslı her haberin atmosferinin bizatihi haberi yazan gazeteci tarafından koklanması olmazsa olmaz. Ancak çok gelişti dediğimiz Eskişehir basını maalesef maddi imkânsızlıklar ile boğuşurken, her habere koşturacak muhabiri bünyesinde barındırmak konusunda da bir hayli zayıf. Dolayısıyla kurumların basın büroları aslında gazete içeriklerine doğrudan müdahale edebilecek konumda yer alıyor. O haberin gazetede nasıl çıkacağından tutunda, haberin vereceği mesaja kadar ciddi söz sahibi. Bu sorun aklıma nereden geldi diye soracak olursanız. Eskişehir Büyükşehir Belediye’sinin “palmiyeler göçü başladı” başlığı ile gazetelere gönderdiği haber metni; hikayesini içinde barındıran, bu haberi niçin gazeteye veya internet sitesine koymamız gerektiğine dair dört başı mamur bir özellik taşıyor. Dolayısıyla kurumların basın bürolarına bakarken, halka ne anlatmak istiyorum, anlatmak istediğimi bu yapılanma başarabilir mi diye bakması, basın bürolarında yer alan arkadaşlarında olayın ciddiyetine varması gerekiyor.
*** Suçlu baba, peki neden?
Sonuçlara aşırı tepki veren bizler, nedenler ile ilgili düşünmek, tartışmak konusunda neden bu kadar basiretsiziz. Eskişehir’de dün bir babanın önce oğlunu, ardından kendisini öldürmesini bugün bütün gazetelerde okuduk. İlk okuduğumda “neden yapmış olabilir bir baba bunu” diye düşündüm. İnanın ilk düşündüğüm bu oldu. Bir çocuğun ölmesinden daha acıdır belki de bir babanın çocuğunu öldürmesi. Bu acı nasıl göze alınır. Sonra baktım suçlu baba da takılmışız, kalmışız. Nedensiz yaşamanın kolaylığı burada zannediyorum. Suçlu ortadaysa, suç ortadan kayboluyor. Suç belirginse, nedenler örtbas oluyor. Olay bitmişse ise olgular sorgulanmıyor.
***
Yorum Ekle
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.