EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR ESKİŞEHİR’DE BİR ARAYA GELDİ
Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (EYT SYDD) İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Eskişehir Yönetim Kurulu Üyeleri Eskişehir’de bir araya geldi. Mağduriyetlerinin giderilmesi ve kazanılmış haklarını geri almak için mücadelelerini sürdüren EYT üyeleri, 2 milyon 400 bin kişinin aynı kaderi paylaştığını bildirdi.
EYT SYD Derneği’nin İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Eskişehir üyeleri, Eskişehir Kent Park’ta bir kafeteryada toplantılarını gerçekleştirdi. Kazanılmış emeklilik haklarını almak ve takıldıkları yaş engelini ortadan kaldırmak için Türkiye genelinde yapılanma çalışmalarına hız veren dernek yönetimi, her geçen yıl aylık bağlama oranlarını düştüğüne dikkat çekerek 2 milyon 400 bin kişinin mağdur edildiğini kaydetti. Toplantıya ev sahipliği yapan Eskişehir Temsilcisi Mehmet Ali Çelik açılış konuşmasında birlik olarak sorunlarının çözüleceğine dikkat çekti. Çelik: “Sizlerle düşüncelerimizi paylaşmak bizleri için çok önemli. Bizler emeklik yaşına takılanlar olarak 2012 yılından bugüne kadar hakkımız olan bu sorunumuzun çözülmesi için mücadele ettik. Ben Eskişehir de yaşayan bir EYT derneğinin üyesi ve temsilcisi olarak sizleri buraya davet ederken Emeklilik Yaşına Takılanlar olarak bu sorun hepimizin sorun olduğu için davet etim. Bu davetime gösterdiğiniz ilgi benim bundan sonra EYT derneği adına Eskişehir de yapacağım çalışmalarım için büyük cesaret verdi. Ben değil biz olursak çözmeyeceğimiz hiçbir sorunumuzun olacağına inanmıyorum.” dedi.
MAAŞ ALMAK İÇİN 17 YIL BEKLEYECEĞİZ
Daha sonra söz alan Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği İstanbul İl Başkanı Gönül Boran Özüpak da emeklilik yasası ile emeklilik primi dolmasına rağmen 2 ile 17 yıl arasında bir bekleme süresine maruz bırakıldıklarını ifade ederek, “Emeklilik hakkımız ötelendi. Değişen aylık bağlama oranlarına göre bağlanan emekli maaşları düştü.” dedi.
SİGORTASIZ KAYIT DIŞI ÇALIŞMA ARTTI
Yaşa takılanların emekli olamadıkları için maaş alamadıkları ve çalışmak zorunda kaldıklarını ifade eden Özüpak, asgari ücretle çalışanların prim ödeme gün sayılarının fazla olması nedeniyle maaşların her ay düştüğünü ve maaşları düşmemesi için sigortasız çalışmayı kabul edenlerin sayısının da arttığına dikkat çekti. Özüpak sözlerine şöyle devam etti:
“Bizler, yani emeklilikte yaşa takılanlar, devlete göre genç özel sektöre göre yaşlı kabul edilenleriz. Bizim mücadelemizin amacı erken emekli olmak değil, elimizden alınan hakları geri almaktır.
8 Eylül 1999 tarihinden önce, SSK, Bağ-Kur ya da Emekli Sandığı’na bağlı olarak çalışma hayatına başlarken emeklilik için iki şart bulunuyordu: Bunlardan biri hizmet yılı, diğeri ise prim gün sayısı idi. Bu da kadınlarda 20 yıl 5 bin gün, erkeklerde ise 25 yıl 5 bin gün olarak belirlenmişti.
DSP, ANAP ve MHP’nin oluşturduğu dönemin üçlü koalisyon hükümeti, 1999 yılında 4447 sayılı yasa ile emeklilik için yaş şartı getirdi. Esas mağduriyet, bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren değil, geriye doğru işletilmesinden kaynaklandı.
23 Şubat 2001 tarihinde, dönemin muhalefet partisi olan Fazilet Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurması ile yasanın bazı maddeleri iptal edildi. Ancak emeklilik “Kazanılmış hak değil beklenen haktır” denilerek, 23 Mayıs 2002’de 4759 sayılı yasa ile kademeli yaş şartları belirlendi ve uygulamaya konuldu.